Bu haftasonu iftarlarımız arkadaşlarımızla idi. Pazar günü davetli eşimle ortak arkadaşlarımıza gittik.Onlarda bir önceki hafta bizim misafirlerimizdi.. Evin hanımı herşeyden az az ama o kadar çok çeşit yapmıştıki. Bazılarının tadına dahi bakamadığım oldu.. Sadece aklımda kalanlar ile..
- Şehriye Çorbası
- Etli Yaprak Sarma & Biber Dolma
- Babaganuş
- Ev Mantısı
- Krepli köfte sarma
- Pirinç Pilavı
- Peynirli Kırmızı Biber Sarması
- Cevizli Havuçlu Yoğurt Salata
- Zeytinyağlı Mantar
- Mevsim Salata
- İftariyelikler( Peynir çeşitleri, Hurma, Bal, Kaymak)
Bu kadar lezzetli yemeğin yanında iyiki tatlı yapmamışdı. Çünkü ben yöresel tatlımızdan yapıp götürdüm:) (tarifi haftaya pazartesi yemek etkinliği 15 için:) Diğer misafirde baklava getirmişti..
Eşimle o kadar çok doydukki sahurda sadece su içip yattık:)
Cumartesi günü ise üniversiteden arkadaşlarımla buluşmuştuk.. İftar için Bakırköy e bir balık restoranında buluşuldu, ardından bir nargile cafe ye geçildi.. Doyasıya balık yedik:) Ardından restoranın özeli kaymaklı incir tatlısı geldi. Sizin için makineye sarıldım hemen:)
2.5 yıldır görmediğim arkadaşlarımı görmek beni çok mutu etti. Sürekli görüştüğümüz küçük bir grubumuz var ama yeni yüzler görmek çok güzeldi.. Ben duygulanıyorum nedense, üniversite zamanlarımı mı özlüyorum nedir... Üniversite insanın hayatında bambaşka bir yere sahip.. Proje, final, vize koşturmaları, Staj yeri arayışlarına rağmen keyifli bir 4 yıldı.. Ben üniversite son sınıfta çalışmaya başladığımdan okul yıllığının bir çok fotoğrafında yokum. Bir çok etkinliğe katılamamış olmanın pişmanlığını şimdi şimdi duyuyorum. Keşke bu kadar iş demeyip üniversite yıllarının keyfini çıkarsaymışım. Şimdiki aklım olsa okul çıkışında Maçka parkına gider bir kitap okurdum, yürürdüm Maçka yokuşundan aşağı Beşiktaş sahiline gider simit yanında bir çay içerdim acele etmeden rahat rahat... Sergileri, sinemayı daha yakından takip eder, Arkadaşlarımın aklını çeler onlarıda zorla götürürdüm...
Bu pişmanlık defterini en iyisi kapatalım.. Bunların hepsini şimdide yapabilirim ama çok daha kısıtlı zamanlarda, tek günlük pazar tatilinde, dar akşamlarda.. Ve o zamanki rahatlıkla da olur mu bilmem...
Kayıtlar
10 yorum:
sevgili pinar;seni sayfani ve yazdiklarini cok begeniyorum.
bende universte yillarimi cok ama cok ozluyorum,sadece senden farkli belki dediklerinin hepsini doyasiya yapmis olmam ama simdi kisitli yada kisitsiz vakitlerdede olsam yapamiycak olman zamandan uzakliktan dolayi..
daha dun mackada cekilmis fotograflara bakip,sonbaharda geldi tiyoatro sezonu acildi istanbulda dedim durdum kendime.
hic birsye icin gec olmuyor,sadece motiveye ihtiyaci var insanin zamandanda onemli bence bu..
sevgiler...
hulya
bak bu arada bende akrep burcuyum,su grubu oldugumuz icin yengeclerle iyi anlasiyorum,inanmasada insan bu tip seylere yinede baglari guclendiriyor bence:)
Bana simit demeeeee, bak son satirlara kadar guzel guzel okudum, ama simitte takildim kaldim :( Bir de cayli simitli bir e-posta dolasir ya, onu gonderene aninda saygi sevgi bilumum derim :)Herseyin ozlemi duyuluyor yaban ellerde yiyeceklerden bir kisminin telafisi bir sekilde mumkun kiliniyor da simitin i ih, yok Turkiye'de yapilan kadar guzeli !
Merhaba Hülya
:))))))) beni çok mutlu ettin, yazılarım içimden geçtiğince, düşünüp de süslü şeyler yazamıyorum..
sende mi Maçkalısın, Aynı üniversitedenmiyiz yoksa, İTÜ mü?
bende de bir uyanışlar başladı bu ara..İçimden Yoga yapmak, sergilere, tiyatrolara gitmek filan geçiyor..Motive ye ihtiyacım var evt haklısın..
Benim en yakın arkadaşlarım hep akrep burcundan olmuştur. Bende etkisine inanıyorum.. :) bağlar güçlendi bile:)
Berceste Ahh ya üzülüyorum böyle deme hiç birşey yazamıyam böyle giderse..
inan kıymetini bilmiyoruz en son aylar olmuştur simit yemeyeli, burnum mu büyüdü nedir? Ama senin için ramazandan sonra yiycem bir tane söz ;)
Sevgili Pınar,
Ben de çok özlüyorum üniversite yıllarımı. Ne tasasız günlermiş aslında ve hemen her gün bir programımız olurdu. Gezme, sinema, tiyatro vs. Şİmdi bul bakalım vakit bulabilirsen. Şu "Şeytan Marka Giyer" filmine gitmek istiyorum. Ama bakalım...:(
Sevgili Bocuruk
kesinlikle tasasız günlerdi.. benim hep bir koşturmacam olurdu. 2-3 klube birden üye olur birde yönetimine katılır koşturur da koştururdum. Spor meraklısıydım. Tenis, Koşu, Badminton, hatta taekwando..şimdi spor un s sini yapamıyorum. Gerçi tezattır o zaman daha kiloluydum:) Düzenli yemek ile ilgili sanırım.
sonra katılıp 2-3 hafta sonra bıraktığım dans kluplerim( kafkas ve pop dans)vardı. Dert tasa olsa bunlarla hepsiyle birden uğraşılırmı hiç..
hayir ben itunun oralarda oturyorum.yenikoy-sariyerde bizim evimiz.cok ama cok guzel zamanlarimiz gecti oralada,besiktasta,taksimde..insan hic an kaybetmemeli,ben saat bakiyorum simdi saat 3 diyorum biraz sonra bakipta 3.45 olunca iste gecti 45 dakika,biseyler yapmak lazim diyorum:)ve o yuzden oglumla super vakit geciriyoruz,doya doya..
hayat iste..ne zaman ne hayal ediyoruz,neler oluyor..
:) oğlun kaç yaşında, özendim şimdi, çocuk için hala beklemedeyiz..ama senin gibi genç anne olupda çocuğumla arkadaş da olmak isterim. dediğin gibi anın değerini bilmek gerek.. şu an ömrümüzün en güzel yıllarındayız.
oglum 20 aylik,v sanirim en guzel zamanlari simdi.ben bu 15 aydan sonra ozellikle cok zevk aldim.cok hizli ogreniyor ve feedback veriyor..
insallah hayirli zamanda Allah sanada bir evlat nasip eder.Ama genclikdeki sabir baska oluyormus oyle diyorlar:)
:)ne güzel, benide özendiriyosun.Bende çocuğumla ilgilenip onun ilk öğretmeni olmayı çok isterim. Çocuk için evliliğin üzerinden 3 yıl geçmesini istiyorum. Bu biraz eşimle daha rahat gezebilmek için birazda evliliğimizin iyice oturması için.. Ama eğer ev hanımı olsa idim bu süre çok daha kısa olurdu. İş dışında o kadar az vakit kalıyorki..
bana mail yazabilirsin.. daha yakından tanımış oluruz birbirimizi
pinar.unal@gmail.com
sevgiler
Pınar
Yorum Gönder