19 Temmuz 2013

İPİN UCU ...

İpin ucu kaçtı...
Hem de göremediğim kadar uzak bir yerlere...
Koşsam belki yakalarım...
Ama koşmak hiç kolay değil... Kolay olsa bunca ay en azından bir yazı yazmaya fırsatım olurdu sanırım

O kadar çok konu birikti ki geçtiğimiz son yazımı yazdıktan sonra...
30 Nisan'da yazmışım en son bir gezi yazısı... Gezinin kalan kısmını yazamamışım bile...

O tarihten sonra ne çok gezdik...

Mardin, Diyarbakır, Midyat, Hasankeyf...
Unutulmaz keyifti hepimiz için...
Çocuklarla nasıl olur ki demiştik, ne güzel oldu...

Ve Geleneksel İsviçre-Almanya-Fransa gezimizi de yaptık yine Haziran ortasında...
Bu kez en uzun kalışımızı gerçekleştirdik 12 gün ile... Yine hiç görmediğimiz gitmediğimiz yerlere gittik. Bazen de görüp gittiğimiz yerlere gittik bir kez daha... Aynı gölde bir kez daha kürek çektik, bu kez İpek kız da vardı yanımızda, önceki gezide olmayan üyemiz...
3 otel değiştirdik, üç ayrı ülkede kaldık, 3 ev ziyareti yaptık...

Bu iki gezinin ortasında blog kızları bende buluştuk. Kendime uygun bir konsept yakaladım. Yöresel esintiler eşliğinde buluştuk. Odun ateşinde gözleme yaptık bahçede...

Ve en son ise İpek Kızıma bir doğumgünü yaptık, babamız gurbet ellerde olmasına rağmen o tarihlerde... 

Hangisinden başlasam anlatmaya bilemiyorum. Bir tarafta da yarım bıraktığım Beypazarı-Eskişehir gezimiz var daha... 

Bunların haricinde minyatür sebze bahçem var... Her elim dolu dönüşte mutlu olduğum...
Nimetlerini bizden esirgemeyen...


İpin ucu nasıl kaçtı...
Yaz geldi bir kere... Gezmeler çoğaldı. Can'ın okulu da tatil oldu haliyle... Bizim sitenin havuz sezonu açıldı... Sabah uyanınca ilk kelimesi "havı (havuz)" olan İpek kız bizi işten güçten alıkoyar oldu... 

İlgilenilmesi gereken bir bahçe ve tavuklar(kızlarım)...

İki katlı bir ev, temizliğine elimden geldiğince yardımcısız tek başıma koşturduğum...

Tüm bu uğraşının arasında bir dolu sıcak samimi komşu... Bahçe oturmalarının, çayların kahvelerin eksik olmadığı günler... Çocuklara bir sürü arkadaş, abla, abi...

Bunların üstüne iş için gurbete çok sık ve uzun çıkan bir koca... İki çocukla baş başa geçen haftalar... Ama beni yalnız bırakmayan komşularım, arkadaşlarım vardı. Bir de bahçem, tavuklarımız... Hep mutlu günler geçirdik, ne kadar şükretsem az...

Tek eksiğimiz bloğa yazı yazmak oldu... O yüzden arada instagram notumu ekledim. Beni takip etmek isteyenler en azından orada görebilsin diye kısa kısa notlarımı fotoğraflarımızı ekledim...

Ama o kadar zor geldi ki bana koca bilgisayarın başına bloğa yazı için geçip önce çektiğimiz onca fotoğrafı yüklemek, düzenlemek, elemek, yazıyı yazmak, yayınlamak... 

Bugün öğlen İpek uyuduğunda dedim artık kendime uyu sen de kızım, buna ihtiyacın var. Şu an çocuklar uyuduğu halde hala uyanık kalabilmiş ve yazı yazabiliyorsam bunun sayesinde...

Siz söyleyin ipin ucunu nereden yakalasam yukarıda yazdığım gibi bir dolu konu var yazılacak...

Ve bunun dışında çok daha başka haberlerim var size... Beni meşgul eden zamanımı aklımı alan bir başka heyecan... Eylül ayından önce de bol bol meşgul etmeye devam edecek... Ama buraya en son yazılacak...

Nereden başlayayım ve ben halen bilmiyorum...

Blog buluşmamızı anlatacağım karar verdim. İlk onun fotoğraflarını düzenledim çünkü:)









Hiç yorum yok: