22 Haziran 2011

GERİYE SAYIM SON HAFTA

Can geçtiğimiz cumartesi yani 4 gün önce Bademcik+Geniz eti ameliyatını oldu... Olma sebebi bademciklerinin haddinden büyük olması solunum yollarında kışın özellikle geniz eti ile birlikte tıkanma oluşturması idi. İri bademcik sahibi olunduğunda aynı zamanda geniz eti de benzer büyüklükte oluyormuş. Operasyon sonrası alınan bademcik ve geniz etlerini gördüğümüzde böyle olduğuna şahit olmuş olduk gerçekten de...
Yoksa bize hiç problem çıkarmadı bademcikleri şimdiye dek. Bilakis onu korudular belki, arkadaşları bademcik enfeksiyonu geçirirken o geçirmedi çoğu zaman. Ancak genizden konuşması ve gece horlamaları yüzünden rahat uyuyaması, beslenme zorluğu da olumsuz tarafları idi. Yazın değil ama kışın bizi zorlayan tıkaçlar oldular hayatımızda...

En basit operasyonlardan biri sanırım bademcik+geniz eti alınması, Can'ın odasından ayrılması ve uyanmış halde dönmesi yarım saat sürdü. Ama iyileşme süreci ve sonrasında yarattığı ağrılar, yeme&içme güçlüğünü göz önüne aldığınızda da en zor geçirilen operasyonlardan biri olduğunu gördük yaşadık... Operasyon kararı öncesinde çevremdekilerle paylaşıp deneyimlerini öğrendiğimde olumsuz cevapla pek karşılaşmadım. Herkes operasyon sonrası bol bol dondurma yeme imkanına kavuştuğundan bahsediyordu. Bu hoşa giden birşeydi.
Eşim de bu gruptandı. Arada bir fark vardı eşim ve sorduğum kişiler bu operasyonu 7-8 yaş üzerinde olmuşlardı. Can ise yaklaşık 4 yaşındaydı ve dondurma ile de arası iyi olan bir çocuk değildi...

Ameliyat sonrası zordu, hem de çok zor. Bugün 5. günümüz. Bu kadar ağrılı ve zor bir süreçten geçeceğimizi bilsek böylesine rahat gidemezdik hastaneye ameliyat öncesi.

Can'a ameliyat öncesi bu durumu uygun bir dille anlatmam gerekiyordu. Bir AVM deki oyuncakçının kitap reyonlarında dolaşırken şu kitaba rastladım.
Erken_ocukluk_Kitapl_Hastanede_en_ucuz____hastanede_739

3-6 Yaş arası çocuklara uygun, anlayabilecekleri bir dile sahip olan bu kitabı alıp defalarca okuduk. Kitap, Tubitak Yayınlarından. Bir çeviri olan kitapta kahramanımız Murat kulak ağrısı çekiyor, doktora gidiyor, ameliyat durumu oluşuyor, ameliyatını oluyor, ağrısız bir şekilde evine dönüyor. Kitap hastanede nasıl bir ortam olduğundan, bir ameliyattan önce ve sonra neler yaşandığından bahsediyor. Çocukların uzun uzun bakabileceği, bir şeyler öğrenebileceği ve üzerinde konuşabileceği ayrıntılara, resimlere sahip bir kitap. Sayfalar arasına gizlenmiş sarı ördekçiği bulma oyununu Can çok sevdi.
Bu sebepten Can'da ameliyat öncesi en ufak bir olumsuzluk yoktu. Biraz hava koklayacaktı, uykuya dalacaktı o kadar. Sonrasını ne o ne de ben böyle düşünemezdik...

Ameliyat sonrası ağrıyla geçecekti. İlk yudum suyunu ancak ertesi günün akşamı içecekti, ardından ise bir kinder süt dilimi yiyecekti sadece. O bitkin sesiyle yatağından kalkıp anne bak ben artık iyileştim yiyebiliyorum içebiliyorum dediği an bir mucizeydi sanki.
"Bana kinder süt dilimi verebilirsin artık".
İlk istediği şey bu olmuştu. Doktor yesin yeter ki soğuk olsun yediği şeyler dediği için soluğu buzdolabında almıştım bile. Oysa ki bu sevincim kısa sürecekti, bu isteğin devamı gelmeyecekti takip eden zamanlarda. Geçici bir iyileşme hissi haliydi sanırım. Her gün yiyebildiği şeyleri not eder hale gelmiştim.
Bademcik operasyonu sonrası yaraların kapanması ve sonra kaplayan kabuğun düşmesi ile geçen iki ayrı süreç var. İkinci sürecin başı da aynı derecede ağrılı geçiyormuş. Yani her gün azalan bir eğilim seyretmiyor ağrı düzeyi. Kişinin yaşına ve iyileşme sürecine göre belli günlerde yeniden ikinci bir pik yapıyor ağrı.

Hiç sevmediğim halde buzdolabını çeşitli danone ürünleri ile, janjanlı ambalaja sahip ürünlerle(çilekli süt...) dolduracaktım. Can'ın marketten ara ara istediği ama kinder süt dilimi haricinde alınmayan ürünlerle.
Sadece bir kinder süt dilimi hakkımız vardı öncesinde. Gerçekten katkısız olduğuna inandığım bir ürün olmasından sebepti. Ama onu bile bir daha eve sokmak istemiyorum şu an itibariyle... Normal yeme düzenine yeterki geçelim.
Bütün bu istediği sevdiği şeylerden, onca janjana rağmen çok az yiyebildi 4 gün boyunca. Yedikleriyle ancak bir kuşun karnı doyabilirdi. Her su içişinden sonra ağladı. 1. ve 3 gece ağrılarla geçti. 2. ve 4. gece ise iyiydi, bu sabah ise kulak ağrısı ile uyandı. Hemen şurubuna sarıldık. İlk 4 gün boyunca su içmedikçe iyice kuruyan boğazı sonraki denemelerinde daha ağrılı cevap verdi. Ağrı kesici şurubu içmedi, o kadar çok ağladı ki şurubu içmeden önce ya da sonrasında bir daha cesaret edemiyorduk biz de, çünkü ağlaması da iyi değildi boğazı için. Şurup biraz asitli bir yapıya sahipti ve yutarken ağrıyı beraberinde getiriyordu ve tadı da çok kötüydü. Şurubu 4. gün değiştirmeye karar verdim. Evdeki diğer parasametol ve ibufen içeren şurupların tadına baktım ve en beğendiğim tada sahip olanı vermeye başladık. Sonuç olumluydu. Doktorun verdiği şurup ile hemen hemen aynı mg parasetomol değerini içeriyordu. Artık Can çok az bir sızlanma ile içiyordu şurubunu ve böyle olduğu için de şuruptan yarım saat sonraki süreçte beslenebiliyordu.
Ağrıların yoğun olduğu dönemlerde şurup yerine iğne şeklinde ağrı kesiciler tercih edilebilir diye düşünüyorum şimdi. Çünkü çocuğun daha çabuk toparlaması için yemesi içmesi gerekiyor. Özellikle yazın susuz kalmaması çok önemli. Şurupların ise içerdikleri ağrı kesici miktarları çok çok sınırlı. Ve en temel öğeyi suyu dahi içemeyen bir çocuk için acı bir şurubu içmek işkence gibi. Sonrasında o acı tadı gidermek için suyu dahi içemiyorken peşinden.
Her çocuk bu kadar ağrı çekmiyor olabilir. Ama ağrıdan su dahi içemiyor durumdaysa doktoru ile de görüşerek iğne düşünülebilir diyorum şimdiki deneyimimle. Biz bu süreci pes edip ağrı kesici kullanmayarak geçirmiş olduk.

Bugünden sonra herşey daha iyiye gidecek diye umuyorum. Öğlen ağrı kesici şurup sonrası bir kase çorba içebildi. Şimdiye kadar ki denemelerim ya tamamen olumsuzlukla sonuçlanmıştı ya da 4 tatlı kaşığı ile sınırlı kalmıştı.

Şu an itibariyle tek isteğim bebek doğmadan oğlumun eski sağlığına kavuştuğunu görmek. Kaybettiği kiloyu almasını, sesinin yine eskisi gibi güçlü çıktığını duymak istiyorum. Şu anki halsiz sessiz konuşmalarını her duyuşumda gözlerim doluyor, bazen kendimi tutamıyorum da. Ameliyat sonrası ilk iki gün ise daha yoğundu bu durum. O yiyemediği için ben de yiyemedim, su dahi içmek istemedim. O ağlarken ağrı duyarken sakinleşsin kendini iyi hissetsin diye kucağımda gezdirdim durdum. İpek kız bütün bunlara katlandı:( Böylesi İpek bebeğe haksızlık idi ama anne yüreğimle buna da engel olamıyordum. Şimdi yavaş yavaş eski düzenimize kavuştuk neyse ki.

İpek Bebeğe gelince;
2 gün önceki kontrolümüzde, suyumuz normal, nst sonuçlarımız normal idi. Henüz 3 kgyu ancak yakalamış olan İpek Kız bir süre daha rahat yerinde kalacak sanırım. Acelemiz yok bizim de, 1 hafta var 40 haftayı tamamlamamıza daha.

Gelmek için abisinin iyileşmesini ve kendisini mutlulukla huzurla sağlıkla karşılayacağımız günleri bekliyor olsun...

10 yorum:

Efuli dedi ki...

geçmiş olsun Can a inşallah kısa sürede toparlanır :)

olsada yesek suzan dedi ki...

Can'a geçmiş olsun sana Allah kolaylıklar versin hayırlısıyla İpek kızını alırsın kucağına inşallah, 200.izleyicin oldum nice iki yüzlere inşallah... sevgiler....

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Teşekkürler Efuli,

Suzan çok teşekkür ederim. Evet ne güzel 200 olmuş gerçekten de. Yorumunla haberdar oldum, daha dün 196 idi:)

sevgiler

devletsah dedi ki...

Pınarcığım;

Can'a çok çok geçmiş olsun. Umarım ben bu satırları yazarken o sağlığına kavuşmuş, etrafta limonla koşuşturuyordur. Siz de tekrar İpek'i karşılama telaşına düşmüşsünüzdür.

Sevgiler

yasemin dedi ki...

Canım geçmiş olsun,yeni bebeğinde hayırlı olsun inş.Kız annesi oluyosun çok şanslısın, allah sağlıkla kucağına almayı nasip etsin inş.Her iki yavrunada analı babalı uzun ömürler diliyorum.Kendine ii bak görüşmek ümidiyle aeo...

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Devletsah, çok teşekkürler, Can'ın tam olarak iyileşmesi birkaç gün daha sürecek. Ama o ilk dört günü geçirmiş olmak bile çok güzel. En azından ağrıyla da olsa birşeyler yiyebiliyor.
Sağlıkla kavuşalım bebeklerimize inşallah...
sevgiler

Yasemin, bu ne güzel sürpriz. Bir kız da bizim olacak inşallah. Bekliyoruz yolunu, 5 günü kaldı şunun şurasında gününü tamamlamaya...

sevgiler

yasemin dedi ki...

Pınar cım, malum biliyorum son günler zor ama kendini iyi hissedersen bebişimiz gelmeden bana beklerim bu hafta,görüşmeyeli çok mişoldu özledim.Baş başa bi gün geçirmiş oluruz. öptüm aeo

Ayça dedi ki...

Acil şifalar diliyorum çok üzüldüm okurken Rabbim beterinden saklasın..

Doğumunda inşallah kolaylık ve sağlıkla sonlanır.
Güzel bir düş gibi kızını kucağına alacaksın hiç geçmesin isteyeceksin dakikaların, öyle güzel bir duygu ki tekrar Anne olmak.
Güzel haberlerini bekliyor bolca dua ediyoruz Pınarcım

ÇokBilmiş dedi ki...

Offf, içim ezildi okurken. Tombul yanaklı, minik adam... Umarım çabuk atlatır. İyi cesaret etmişsiniz doğum öncesi ameliyata, ama doğumdan sonrasına kalsa daha da zor olurdu her ikiniz için. Tekrar geçmiş olsun diyorum, Can'ın tombul yanaklarından öpüyorum.

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Yasemin'im son günlerim olması sebebiyle evde kalmamız daha hayırlı olur. Karşı taraftan buraya hastanemize yetişmemiz riskli olabilir :) Son 3 günümüz ne de olsa 9 ay 10günü tamamlamaya. Her an bebek geliyorum diyebilir. Sen geçebilirsen bu tarafa bize gelebilirsen çok ama çok sevinirim inan, gerçekten çok uzun zaman oldu. Sohbetini özledim.

Ayça çok ama çok teşekkürler, inşallah yeniden bu güzel duyguyu yaşamak istiyorum.

Pınar çoktan yaptırmak istiyorduk bu ameliyatı ama bugüne kadar kaldı. Böylesi de hayırlıymış demek ki, çalışmayıp evde olduğum dönemde olması iyi oldu. İpek bebek de müsade etti bize sağolsun. Can normal yeme düzenine kavuşuyor yavaş yavaş en azından. Daninolu, abur cuburlu hayata alıştı devam etmek istiyor. Aman yesin de deyip herşeye izin verdik bu 10 günlük süreçte. Eski düzenine alıştırmaya çalışıyorum şimdi.