22 Mayıs 2009

TARİH KADAR HAYAL, RÜYA KADAR GERÇEK...

Geçen ay ilk defa İhsan Oktay Anar’ın bir kitabını okumuştum. Kitabı okurken iyi bir Türk yazarımızı daha keşfetmenin mutluluğunu yaşadım.
Ardından okuduğum bir başka yabancı yazardan sonra şunu kati süretle anladım. Ne kadar evrensel olmaya çalışsak da köklerimizde ki kültür kendi insanımızın yazdığına yakın kılıyor bizi. Bu sebepten artık kitap seçimlerimi daha çok Türk romancılar üzerine yoğunlaştırmaya karar verdim. Tam İOA'nın "Suskunlar" kitabını çok beğenip heyecanla yazarı çevreme de tanıtmaya girişmişken bir davet maili geldi İletişim Yayınlarından…
Sanki benim kitabı okuyup beğendiğimi bilmişçesine bu daveti göndermişlerdi. İhsan Oktay Anar Sempozyumu düzenleniyordu. Bir müze ve müzik dinletisinin yanında usta edebiyatçıların dilinden İOA’yı dinleyecektik. Sihir gibi geldi davet bana. Cumartesi sabahı sempozyumdaydım. Müzede, okuduğum kitaptaki karakterlerin 1:1 boyutta çizilmiş hallerini görmek şaşırtıcıydı. Çeşitli çizerler kendi yorumlarını katarak resmetmişlerdi. Minik heykelleri yapılmıştı. Keşke daha çok kitabını okuyarak gitseymişim diye de hayıflanmadım değil. Üniversitedeyken AKM’nin Büyük Sahnesinde oynanan “Efrasiyab’ın Hikayaleri” nin yazarının da İOA olduğunu öğrenince çok şaşırmıştım. Çok beğendiğim bir oyun olmuştu.

Sempozyumun öğleden sonrasında ilk konuşmacılar arasında Elif Şafak vardı. Bu konuşmaya kalıp o sıralar okumaya başladığım “Aşk” kitabını ve daha önce beğenerek okuduğum diğer kitaplarını imzalatmak istedim ama olmadı, Can’ın öksürmeye başlamasından ürküp eve geri döndük.
Belki ilginç belki sıradan olabilir ama kendisi hakkında düzenlenen bu sempozyumda İOA’yı gören olmadı. Zaten pek ortalıkta gözükmeyi sevmediği, röportaj yapmadığını okumuştum bir yerlerden.

Diğer ilginç notum ise yine tam bu noktada Sevgili S.’ den aldığım yorum idi. “Yazmak ve Okumak” adlı iletime gelen yorumlardan biri İhsan Oktay Anar’ı okudum mu sorusu idi. Bu yazım, bu yorumun cevabıdır Sevgili S.

Size çektiğim fotoğraflardan örnekler sunuyorum.
Kitapları okuyanlar için bir bilmecenin ipucu, okumayanlar içinse anlamsız resimler olacaktır.

Suskunlar: Uzun İhsan

Kitab-ül Hiyel: Yafes Çelebi'nin DEBBABESİ
Kitab-ül Hiyel: Çeşitli makine eskizleri
Suskunlar: Davut
Her romanında yer alan Uzun İhsan'ın aynadaki diğer aksi İhsan Oktay Anar'ın kara kalem resmi...
İOA'nın kaleminden Efrasiyab'ın Hikayeleri'nin el yazısı orjinalleri...

7 yorum:

Bocuruk dedi ki...

Pınarcım,
Maşaallah, maşaallah Can ne kadar büyümüş, büyüdükçe daha da yakışıklı olmuş. Allah nazarlardan saklasın. Herhalde tatil için gidiyorsunuz değil mi? İyi yolculuklar diliyorum sizlere. Gönlünüzce geçer umarım.
Sevgilerimle...

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Elvan 20.ayını doldurdu bile. Ne kadar çabuk büyüyorlar, ne kadar çabuk değişiyorlar? Yaşadım, gördüm.
Tatil için gidiyoruz evet, inşallah gönlümüzce bir tatil olur
sevgiler

Adsız dedi ki...

Merhaba
sevgili Pinar ben blogunuzu hergun takip ediyorum tatile cikmaniza cok sevindim benimde 4 yasinda oglum var merak ettim tatiliniz de isvicre de varmi ben isvicrede yasiyorum daha oncede isvicre seyhatiniz olmustu simdiden size cok guzel bir tatil diliyorum mutlu anilarla donmeniz dilegiyle.

Deniz

Mutfak Havlusu dedi ki...

Benim için çok özel bir isim İhsan Oktay Anar!
Amma velakin aynı gün bir toplantıda olmam hasebiyle gidememiştim ve sonar duyumlarını alınca çok şey kaçırdığımı daha fazla hissedip hayıflanmamın üzerine birkaç kademe daha ekledim ki şu görüntüleri görünce o kat arttı ne yazık ki!
:((
çünkü İhsan Oktay Anar hakkında fazla konuşam olan isim değil kendide pek hatta hiç hoşlanmıyor bundan ki iyikide öyle yapıyor..
Bir İhsan Oktay Anar okuyucusu daha tanıdığım içni çok memnun kaldım blogdan az çok biliyordum ama bu aynılık daha da hoşuma gitti,teşekkürler!

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Merhaba Zeynep
Ne güzel heyecanına ses bulmak.
Ne güzel duygudur okurlarında bu heyecan ve sevgi dalgasını oluşturan bir yazar olarak yoluna devam etmek.
Yeni keşifleri daha paylaşabilmek dileğiyle
İçten yorumun için çok teşekkürler...

Hazal dedi ki...

Merhabalar. Çok hoş bir yazı olmuş tebrik ederim. Fakat bir düzeltme yapmak istiyorum.
İhsan Oktay Anar'ın her kitabında Uzun Hasan değil Uzun İhsan karakteri vardır. Orada bir hata olmuş :). Hatta bu Uzun İhsan karakteri kendisine ir göndermedir.

İyi çalışmalar dilerim

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Sevgili Hazal
bu hatayı farkedip düzeltmemi sağladığın için çok teşekkürler...
Bu sempozyumdan sonra yazarın diğer kitaplarını da okudum ama bu yazım hatasını farketmemişim bir türlü. Ara sıra oluyor bende bu, ısrarla Yaşar'lar Şakir oluyor, Necmettin'ler Nurettin:)
Ama artık İhsan İhsan oldu sayende:)

sevgiler