25 Mayıs 2009

CÖMERT SEVGİLİ CARTE D'OR



Esas yolculuğumuza çıkmadan bu haftasonu Algida’nın fabrikasına yapılan rüya tadındaki yolculuğu anlatmadan olmazdı.

Her şey e-posta kutusuna düşen bir davetiye ile başladı. Gitmenin çocuksu heyecanı o anda sardı, hemen "evet geliyoruz tabi ki" cevabı gönderildi.

Carte D’or Fabrika Gezisi:
Tarih: 23 Mayıs 2009, Cumartesi
Yer: Algida Çorlu Fabrikası, Tekirdağ
Akış:
11:30 Dondurmanın büyülü dünyasına varış
11:45 Dondurma üretim serüveni (sunum)
12:00 Serüveni yerinde yaşayalım (Fabrika Gezisi)
13:00 Ağaçlar altında piknik(CDO İkramlarıyla)
14.30 Dondurmanın büyülü dünyasından ayrılış

Programda eksik yazılmış bir şeyler vardı; “Her anında bol bol dondurma ve hediye ikramı…”
Yolculuk boyunca da, gezi öncesinde, sırasında, sonrasında sürekli ikramlara tabi olduk. Ancak bu kadar güzel misafir ağırlanabilir. Ben Carte D’or’u hem misafirperver bir evsahibine hem de cömert bir sevgiliye benzetiyorum…

Büyünün etkisiyle fazla fotoğraf çekememişiz…

Fabrika gezisi sırasında tazeliğin doruğunda ki dondurma çeşitlerinden yemek bambaşkaydı. Hattan çıkan daha ağzı kapanmamış kutulardan dondurma yemenin
keyfini yaşadık. Daha tam donmamıştı bile dondurma ve daha tazesini yemek mümkün değildi. Ama her şey inanılmaz çabuk oluyordu. Yazbuz dondurmaların kalıplara enjekte edilmesi ve paketlenmesi arasında geçen süre 5-10 saniyeyi geçmiyordu gördüklerim doğru ise…
Magnumlar önümüzden sıra sıra gidiyordu, onların hattı çok başka ve özeldi, proses bile diğerlerinden yer yer farklılık gösteriyordu. Ne de olsa Magnum…



Gezinin sonrasında piknik ise bambaşka güzeldi. Ağaçlar altında, serin serin, özenle hazırlanmış masa ve ikramlar. O kadar dondurmadan sonra bile tabağımı nasıl böyle doldurabildim ve tüketebildim bilemiyorum. Aç karna dondurma yemek iştah mı açıyor yoksa nedir?

Carte D’or bizi fazlasıyla memnun etmişti. Benim esas memnun olma sebebim ise blog arkadaşlarımla harika bir gün geçirmiş olmaktı. Onları ne kadar özlemiş olduğumu fark ettim. Onlarla bir aradayken kendimi ne kadar iyi hissettiğimi…

Bu geziye Can Paşa olmadan eşimle katıldık. Bu keyifli günün her anını doyasıya yaşamış olduk. Sonra fark ettim ki Can doğduktan sonra ilk defa böyle baş başa bir gün geçiriyoruz. Dile kolay 20 ay olmuş. Akşamları çıkıyoruz arada baş başa ama günlük bir gezi hiç olmamış. Bu ilk kaçamağımızın böyle güzel geçmesinden de ayrıca memnunduk. Sık sık birbirimize dile getirdik bunu…
O kadar çok teşekkür sebebim var ki Carte D’or.
Ne kadar teşekkür etsem az size, bu harika günü yaşamamızı sağlayan Carte D’or ve Excel Danışmanlık ekibine…


Not: Gideceğimiz ülke ya da şehir merak ediliyor. Bu sorunun cevabı için ülkeler ve şehirler diyelim. Direksiyonu nereye çevirirsek oraya gidiyoruz diyelim. Biraz sır katalım bu geziye...

8 yorum:

sevil dedi ki...

pınarcım kesinlikle katılıyorum harika bir gundu...
bu arda yolculugun için sana şimdiden iyi eylenceler hayırlı yolculuklar

Pınarın Kulubesi dedi ki...

sevil benim için harika kelimesi bile yetersiz bu günü anlatması için...
bütün güzellikler biraradaydı.
Seninle tanıştığım için de çok mutluyum.
Yolculuk olmasaydı, partine katılmayı çok isterdim.

boncuk mutfakta dedi ki...

Program yoğunluğundan tanışamasakta hep beraber aynı havayı solumakta güzeldi. Tekrar buluşmak dileğiyle

GANNE dedi ki...

Pınarcım gittiniz mi? :) İyi eğlenceler. Can paşayı öp benim için kocaman. :)))

Adsız dedi ki...

selam ben senay, gercekten super bir blog, eger facebook veya twitter varsa eklemek isterim...

Adsız dedi ki...

Yazar cok tesekkurler...

Selamlar Ebru

Adsız dedi ki...

Merhaba
Ben Ceyda. Sitenizi çok beğendim. Facebook ve twitter dan da takip etmek isterim.
İyi günler...

cemile basaran dedi ki...

Beni de alsanıza gezilerinizde yanınıza...Çocuklara bakarım.Naz yapmam..Sizi sıkmam.Gezelim görelim yaparız beraber...Şaka bir yana merakla bekliyoruz yeni gezmeleri görmeleri ve tabiki yemeleri...