Bir ilk bizim için; Kamp yapmak...
Çoluk cocuğa karışmadan önce neden yapmamıştık da beklemiştik bu zamana kadar...
Kader kısmetle açıklanabilir bu durum ancak sanırım...
İpek Bebeğe kısmetmiş, onun gelmesini beklemişiz sanki.
İpek doğdu ve fitilimizi ateşledi, biz yerimizde duramaz olduk...
Ayçaların sesine kulak verdik ve yola çıktık...
Haftasonu en kalabalık kamp ekibiyle Menekşe Yaylasındaydık.
Bir önceki haftasonu alınan kamp malzemelerimizle bu işi bir seferliğine değil çok kere yapmaya niyetli olduğumuzu ortaya koyduk. Kiralamayıp kendi malzemelerimize sahip olmak istedik.
Decathlon'dan çokta bilgi sahibi olmayarak, o anki içgüdülerimizle aldık malzemelerimizi ve hepsinden çok da memnun kaldık..
*3 Kişilik yazlık çadırımız( anormal pratik, 2 sn de çadır kuruluyor gerçekten, havaya atıyorsunuz, hızla açılıp yere açılmış olarak düşüyor. Geriye içinden çıkan çivileri yere çakmak kalıyor. Toplaması da aynı şekilde pratik)
*Extra large sleepin bed (Şişme yatak, ısı geçirmez yorganı ile birlikte, yastıkları da içinde olarak satılıyor. Çok da az yer kaplıyor. 2 yetişkin+2 çocuk için ideal)
Ve
Kampa katılım fazlaydı evet ama bunu hayal edemiyordum pek, son dakika vazgeçmeler engeller olacaktır ve katılım kesin azalacaktır derken(ne de olsa çocuklu ailelerdi katılımcılar) buluşma noktasında gördük ki hiç öyle olmadı. 25 araba buluşma noktasındaydı.
Mekana varıldı, çadırlar kuruldu...
Yaşadığımız güzellikler saymakla bitmezdi... Kısa bir özet yapmak niyetim, kronolojik bir sıra yapmaktansa...
İki günlük kamp deneyimimizde en beğendiğin ne idi diye sorulsa cevabım "Gece kafamı kaldırıp gökyüzüne baktığımda gördüğüm yıldızlar" olurdu... Çok anlamı vardı benim için...
Yıldızlara her baktığımda derin bir nefes alıyordum, içimden geliyordu.
Her derin nefeste biraz daha hafifleyip gökyüzüne yaklaşıyordum sanki.
Ruhum hafifliyordu.
Sonsuz mutluluğa inanıyordum o anlarda...
Farkındaydım herşeyin...
Evren benim içimdeydi, ben evren olmuştum....
Daha başka, daha başka:
Böğürtlen toplamak, avuç avuç böğürtlen yemek... Yürüyüşlerde enerji tüplerimizdi onlar bizim(Can'ı biraz daha biraz daha yürümeye böyle ikna edebiliyordum. Çok sevdi böğürtlenleri)
Can'ın kamp olayından aldığı keyfe şahit olmak, çadırda neşeyle uykuya dalmasını seyretmek...
Tarhana çorbası pişirip akşam inen soğukta içmek...
Soğuğun çorbaya kattığı lezzete şahit olmak
Çadırımızın hemen yanındaki erik ağacında kalan son erikleri yemek...
Can'ın dilediğinden de çok sayıda arkadaşı olması...
İkinci gün çıktığımız yürüyüşte yolu kaybedip 4 saat sonra kamp alanına varmamız...
Hiç yorulmadık ki deyip gece kütük gibi uyumak:) Bu sefer İpek'e memeyi ben vermedim de o kendisi buldu yavrum:) Anne baygın yatıyordu çünkü:)
Peki olumsuzlukları yok mu yayla işinin?
Vardı tabi, tek olumsuzluk yola çıkmadan önceki hazırlıklar, telaş... Keşke birisi bizim yerimize her şeyi hazırlasa arabaya yerleştirse... Kolay değil, ilk kez iki çocukla kamp için yola çıkıyoruz. Hazırlanmak için çok kısıtlı vakit var. Zor olan önceki akşam eşime ve oğluma yaptığım sürpriz doğumgünü kutlamasından dönüp(neyseki dışarda ve açıkhavada yaptığımızdan kutlamayı, eve erken dönebilmiştik) hazırlıklara girişmekti. Gündüz hem doğumgünü hazırlığına çalışıp hem de kamp hazırlığı için birşeyler attım durdum çantaya, akşam kutlama dönüşü sadece mutfak hazırlığını yaparım olur biter deyip. Poğaça hamurunun gitmeden hamurunu mayalayıp dönüşte de şekillendirip fırına verdim. Keki çırpıp ekmek makinesine attım.
Vardı tabi, tek olumsuzluk yola çıkmadan önceki hazırlıklar, telaş... Keşke birisi bizim yerimize her şeyi hazırlasa arabaya yerleştirse... Kolay değil, ilk kez iki çocukla kamp için yola çıkıyoruz. Hazırlanmak için çok kısıtlı vakit var. Zor olan önceki akşam eşime ve oğluma yaptığım sürpriz doğumgünü kutlamasından dönüp(neyseki dışarda ve açıkhavada yaptığımızdan kutlamayı, eve erken dönebilmiştik) hazırlıklara girişmekti. Gündüz hem doğumgünü hazırlığına çalışıp hem de kamp hazırlığı için birşeyler attım durdum çantaya, akşam kutlama dönüşü sadece mutfak hazırlığını yaparım olur biter deyip. Poğaça hamurunun gitmeden hamurunu mayalayıp dönüşte de şekillendirip fırına verdim. Keki çırpıp ekmek makinesine attım.
Kocaman sağlam bir çantayı önüme alıp içine malzemeleri attım durdum. Çanta epey ağırdı. Dönüşte ise pek hafif:)
Bütün gün boyu yaşanan telaş heyecan sonunda uyumak da kolay değildi, bir de emzirme meselesi var gece boyu, sağdan sola, soldan sağa... Neyse ki bünye alışık...
Aman unuttuğumuz birşey olmasın telaşı.... Giyecekler, yiyecekler, alet edevat ekipman derken yayla sonunda gördük ki iyi iş çıkarmıştık... Unuttuğum tek şey Can için hazırladığım aktivite çantasıydı. Askıda asılı olarak bizi beklemişti evde biz yayladayken. Kamptaki diğer çocukların boyalarını paylaştı Can, annenin içi rahatladı böylece...
Mutfak kısmından ise tuz ve yağımız eksikti... Kamp ahali sayesinde bu eksikler de sorun olmadı.
Böylece ilk kamp deneyimimizi coşkuyla mutlulukla tamamladık.
Dua: 1 ay sonra olacak muşmula ve kestane zamanı yine yaylaya gidebilmek...
10 yorum:
Kamp hazirligi yapmak da kampta kalinan sureye es neredeyse:) sizin aileyi tanimak guzeldi.ve ipek...1001 kere masallah...nasil sakin,sessiz,huzurlu...adi gibi...
bayıldımm.eşimle fotoğrflara ve yaşadığınız mutluluğa aşık olduk.hele şu İpek böceğine. eşim hep isterdi ben hep itiraz ederdim ama bu yazıdan sonra kesinlikle bir çadır kampı hayal etmeye başlıyorum. bunu organize eden birileri var mı? nasıl gittiniz? meraklı sorularım için özür dilerim :) bol mutlu günler.Kahve Dükkanı'ndan sevgiler....
Masallah size ve Ipek bocegine :) Ben esas tuvalet davasini merak ettim, o kisim nasildi :) En korkup cekindigim o benim zira kampta! Ikizler gelmis miydi?
Bayıldım demek eksik olur tam benlik.. bir defa çadır tatili yapmıştık ama gereğinden fazla kalabalıktık . ben böyle bir tatili hiç bir şeye değişmem o mis gibi oksijeni ciğerlerimde hissetmek hırkaları çıkartamadan uykulu yüzleri buz gibisularda yıkamak açık havada kahvaltı yepmak herşeye değer. afiyet bal şeker olsun ve tekrarı olsun..
Adsız benim için hazırlanma süresi kısa ama çok yoğun oldu. Tekrarlarında deneyim kazandığımızdan daha kısa sürer belki:)
Leyla, çok teşekkürler. www.kampagidelimmibaba.com u inceler misin? Bu sitede duyurular yapılıyor.
Berceste,
tuvalet kısmı bildiğin çalı arkası:) buna müsait bir yer vardı belirlenen, büyük bir çalılık. Sonra kazma kürek:) İkizler de vardı evet.
Pınar, bir dahaki sefere siz de gelin mutlaka, ormanda bir kahvaltı daha olacakmış, o vakit de görüşelim.
Şükran, çok güzeldi gerçekten, çok güzel tanımlamışsın sen de. Teşekkürler
Merhaba Pınar;
tek kelime ile HARİKASINIZ !!!:))
ilham veriyorsun gerçekten
41 Kere maşallah diyorum başkada birşey demiyorum :)
sevgiler selin
merhaba yazdıklarınızı okuduktan sonra bende özendim farklı bir deneyim ama benim ilgimi çeken resimdeki üzümlü kek benim üzümlerim hep dibe çöküyor sizinki nefis görünüyor tarifini koyar mısınız rica etsem sevgiler...:)
Merhaba Selin Teşekkürler yorumun için:)
Melike, kurumeyvelerin çökmemesi için iki yemek kaşığı kadar un ile meyveleri unla harmanlayıp keke katar isen dibe çökmüyorlar. Ben bu keki ekmek makinesinde bu şekilde yaptım.
Sevgiler
ay harika!!!
başka ne denir ki.
Yorum Gönder