13 Eylül 2007

CAN'IN ELİ KULAĞINDA

Bu sabah doktor kontrolümüz vardı. Doktoru da beni de şaşırtan şey 3 cm rahim açıklığımızın olması idi. Bu iyiye işaret, Can her an gelebilir.

Doktor hemen NST istedi, sonuç iyiydi. Çok hafif sancılarımız var, suyumuz bol, Can'ın kalp atışları normal. Oğlumun yeri geniş, rahat tabi, atsın tekmeyi, yumrukları. Anne geceleri uyuyamıyormuş kimin umrunda... Zaman zaman zor da olsa hamilelik dönemini yakında noktalıyoruz. Oğlumu, dış dünyada içerde olduğu kadar rahat ettirebilecek miyim acaba? Her gittiğim yere benimle geliyordu, karnı acıktı, gazı var, altı pislendi derdi de yoktu. Yakında bu dertler başlayacak. Epidural anestezi ile normal doğum istiyoruz. Oğlum epidurali yaptırmaya yetecek kadar zaman tanırsa bize tabi...

Size bu hafta neler yaptığımızı ve daha başka neler yapacağımızı anlatacaktım, bugün doktordan çıkan haberlerle neler yaptığımızı anlatabilirim ama neler yapacağımız konusunda birşey yazmak güç olacak. Fazla hareketli olmak, bu rahim açıklığına sebep olmuş olabilir. Pazartesi gün ki kontrolümüze kadar sakin sakin yerimizde otursak hiç fena olmaz, ama daha alışverişimiz bitmedi ki... Ana kucağı-oto koltuğu alınacak, hastane odamız için kapı süsü alınacak, elektrikli süt pompamız sipariş edilecek, biberonumuz da yok. Bol bol kıyafetimiz, bezimiz var. Yıkandı, ütülendi. Hastane çantamızın da eksikleri var. Yarın ve cumartesi bu ihtiyaçlarımızı gidermeye bakalım biz... Babannemiz de geliyor ne de olsa bu akşam, artık daha rahat dışarıya çıkabiliriz.


Bu hafta neler yaptık oğlumla...
-Ev temizliğine giriştik, caddeye bakan camlarımızı sildik, bütün gün evde oturunca hemen rahatsız ediyor yağmurun getirdiği kirlilik, çok yukarılara uzanmadan, dışarıya sarkmadan, uzun kolların verdiği imkanla temizledik, artık daha net görüyoruz karşımızda ki ağaçları...

Banyomuzu fırçalamaya giriştik, evde durunca herşey gözüne çarpıyor insanın. Ovma kremi ve teli ile fayans aralarını ovduk tek tek...


Sonra evde turşu yapımına giriştik, pazar günü halk pazarından aldığımız salatalık ve acurları gözümüze kestirdik, evde bekleyen havuç ve biberleri de ekledik, böylece üç kavanoz turşumuz bekliyor bizi. Şimdiden suları güzel bir hale kavuştu. Turşu'nun sarıya çalanı makbuldur diyorum ben. Tarifini verelim.
Karışık Turşu Yapılışı:
3 litrelik kavanozun salamurası için 1,5 litre su, 3 yemek kaşığı iri tuz ve yarım su bardağı sirke gerekiyor. Sirke olarak elma sirkesini kullandım. Yaklaşık 1,5 kiloluk turşuluk malzemeyi(acur, havuç, salatalık, yeşil domates) yıkayıp yorgan iğnesi gibi iri bir iğne ile delip kavanoza iyice yerleştirin. Havuç kullanıyorsanız dış kabuğunu soyun. 4-5 diş soyulmuş sarmısağı da atın içine. Hazırladığınız salamurayı üzerine döküp, çeyrek demet maydonozu da yıkayıp en üste koyun. Bütün malzemeler salamuranın içinde olmalıdır. Turşuluk malzemenin yukarıya çıkmaması için bir kapak yada temiz bir taş kullanabilirsiniz. Ben cam bir kapak kullandım. 15 gün sonra turşunuz hazır.

Canımız çekti, bu akşam ki iftar için biber kurularından dolma hazırladık dün akşamdan. Niyetli değiliz ama babamıza eşlik ettik bu gece ki sahurda, yatmadan pide hamurunu mayaladık, baktık uyuyamıyoruz, kalktık, hamur mayalanırken kitap okuduk. Camı açtık, derin derin nefes aldık, havanın epey serinlemiş olduğunu gördük, üşüdük, sonbahar gelmişti artık...
Hamurumuz mayalandı, pidemizi hazırladık, fırına verdik, hemen kokusu yükselmeye başladı, 10-15 dakika kadar sürüyor pişmesi, bu sırada masayı hazırladık, Can ile gidip babamızı uyandırdık... Pidenin kokusu heryeri sarmıştı.

Haftaiçi gezip görmeyi de ihmal etmedik. Bizim eve çok yakın açılan, Bilgi Üniversitesinin yeni Santalİstanbul kampüsüne gittik Can'la. Oturduk çimler üstünde ki minderlere... Kitabımızı okuduk, kendimizi huzurlu ve güvenli bir ortamda bulmanın rahatlığı ile iyice gömüldük minderlere... Öğrencilik yıllarımı düşündüm. Üzerinden seneler geçmişti bile çabucak, şimdi de anne olacaktık. Oturmaktan canımız sıkılınca kalktık, Taksim'e gittik. Gezi parkında oturduk en başta, çocukları, ebeveynleri seyrettik, yeni açılan sergileri gezdik, Toplam 4 sergi vardı. Bu sene 10. su düzenlenen İstanbul Biennal Etkinliği için Taksim'de ki şubelerine uğrayıp bilgi aldık. İKSV'de elimize bir sürü şey tutuşturdular, ilgilerinden memnun ayrıldık. İstanbul Belediyesi'nin Tünel'e doğru olan kitabevine girip dolaştık. İstanbul ile ilgili aklınıza gelebilecek her türlü kitap burada var. Roman, tarih, harita, masal, magnet, biblo... Bir de Seyyar kitap alıp çıktık. Kitabımızı okuduktan sonra başkalarının da okuması için İstanbul'un bir köşesine bırakıcaz. Kitabın adı "İstanbul'da Görgülü Yaşamak"...
Tünelde arkadaşımızla buluşup yemek yedik, eve döndük. Saate baktık, 20.00 civarı idi. Ertesi gün evden çıkmadık. Uyuduk, okuduk, yazdık, dinlendik...

13 yorum:

sultan sönmez dedi ki...

Valla maşallah Pınar Hanım sizin hızınıza normal bir insan bile yetişemez herhalde ama en iyisini yapıyosunuz zaten CAN gelince bunlara pek vaktiniz olmaz.Can'ı dört gözle hayırlısıyla bekliyoruz Melisayla beraber gönlüm herzaman sizinle.
sevgilerle..............

Adsız dedi ki...

Merhaba
Hemen hemen hergün sitenizi ziyaret ediyorum. Tariflerinizi de deniyorum şimdiye kadar mahçup olmadım:) Bugünkü postu okurken ben de maşallah dedim doğuma bu kadar az kalmışken böyle hareketlilik. Bir kez daha maşallah. Sağlıkla kucağınıza alırsınız inş. CAN bebişi.

Sevgiler

Hatice

Adsız dedi ki...

Merhaba Pınar,hep izliyorum seni,günlerini çok güzel değerlendiriyorsun,imreniyorum sana.iyi haberlerini bekliyoruz.bizi haberdar etmeyi unutma olur mu?Sevgilerimle.Nazife

Burçin'in Denemeleri dedi ki...

Pınar'cığım Maşallah diyorum aman nazar değmesin. Herşeyin yolunda olması çok güzel.
Yazdıklarını büyük bir zevkle okudum. Takipteyim.
Sevgiler,

Adsız dedi ki...

ne guzel anlatmıssınız sevgıler sıze
allah kurtarsın dogum yakınmıs
analı babalı buyusun ınsallah hoscakalın

Adsız dedi ki...

Merhabalar,

Sitenizi bundan yaklasik 7 ay once Portakal Agaci'nin linklerini tararken bulmus, hemen hemen ayni zamanlarda anne olacagimizi ogrenince de bir daha birakamamistim. Ikimizin de erkek cocuk bekledigini ogrendigimde daha da bir ilgilenmistim. O gun bugundur ilgi ve sevgiyle takip ediyorum hamilelik seruveninizi. Caliskanliginiz ve samimiyetinizle daha da renklenen bu guzel seruvenin, Allah'in izni ve yardimiyla en saglikli ve hayirli sekilde sonuc vermesini diliyorum. Ben 41. haftanin icindeyim; hangimizin daha once o muthis tecrubeyi yasayacagini tabii ki kestiremiyorum; ama insaallah birbirimizi dualarda unutmayalim emi :) Sevgiler, Ayse Sule

gülriz dedi ki...

Pınarrrrrr, yavrum sen hamilesin, ben bilmem ama bu kadar yormasan kendini. Hatta yapılacak birşey varsa bize söylesen de biz yapsak diyorum. Canım benim, kendine ve CAN'a iyi bak, tamam mı? Kocaman sevgiler

Adsız dedi ki...

Pınarcım,valla helal olsun sana.....Son zamanlarını bile değerlendirip geziyorsun.Eminim Can'da gezmeyi çok sevecek....Sevgiler....

Yasemin dedi ki...

yani pinarım sen bu kadar koştur gez dolaş e tabi gelir can can hemen :) yani cok hamile gordum ama senin gibi hareketlisi zor gorunur :))) bu gidisle sen sokakta dogurucan :P
bu arada seni sobeledim :) artik bi ara bakarsin operim!!!

İLKAY dedi ki...

Pınar'cıığm Merhaba,
Aman kendini çok yorma diyerek başlamak istedim...
Ben de epidurel anestezi lie doğum yapmıştım canım kızımı...
çok rahat bir doğumdu...
bazı arkadaşlarımın sonra baş ağrıları oldu...ama ben muhteşem bir doğum geçirdim...
Darısı sana inşallah...
Sevgiler,İlkay

İLKAY dedi ki...

Pınar'cıığm Merhaba,
Aman kendini çok yorma diyerek başlamak istedim...
Ben de epidurel anestezi lie doğum yapmıştım canım kızımı...
çok rahat bir doğumdu...
bazı arkadaşlarımın sonra baş ağrıları oldu...ama ben muhteşem bir doğum geçirdim...
Darısı sana inşallah...
Sevgiler,İlkay

gezicini dedi ki...

inşallah sağ salim kavuşursunuz!
sevgiler
gorki

NiNo dedi ki...

tursular harika drdan gelen haberlerde hadi bakalim az kaldi geri sayima :D