24 Mayıs 2007

ÇİLEKLİ KEK MASALI VE ERİK YAHNİSİ


BİR ÇİLEKLİ KEK MASALI
Bundan 10 yıl kadar önce, henüz ortaokul öğretiminde olan bir kız varmış. Bu kızcağız, mutfakta kek, kurabiye yapmayı pek severmiş. Bir gün komşusunda bir çilekli kek yemiş ve hayran kalmış bu keke. Komşusu tarifini vermiş, o zamanlar kızcağızın evinde mikseri yokmuş, mikseri de ödünç alıp bu keki yapmış ve sonuçtan çok memnun kalmış yine. Kızın annesi tatlı türü ile arası olmadığından çok yapmazmış evde böyle şeyler, kızı ise tam tersi, yemek yerine tatlı pasta türüne imiş merakı... Böylece annesinin mutfakta bıraktığı bu boşluğu kızı doldurmuş, denemelerine annesi ses çıkarmamış. Bazen acı olmuş yaptıkları tatlı olacağı yerde... Unutuvermiş, fırında yakmış bazen, bazense pişmemiş kekleri... Velhasıl bugüne değin gelmişler. Artık kızın evinde isteyebileceği her pasta, kek malzemesi var imiş. Ama o güzelim çilekli kekin tarifini kız kaybedivermiş bu geçen zamanda, lakin kız birden farketmiş ki o güzelim kekin tarifi hafızasından silinmemiş, aynen duruyormuş. Acaba doğru mu demiş, girmiş mutfağa, açmış fırını 180 derece'ye, önceden ısınsın diye... Ardından 3 yumurtayı almış eline, başlamış 1 bardak toz şeker ile çırpmaya... Mikserde çırpıldıkça köpük köpük olmuş yumurtalı şeker, 1 paket vanilya eklemiş bu karışıma çırpmış çırpmış, sonra mikseri bir kenara bırakmış, yarım paket margarini eritip(125 gr) eritip ılıttıktan sonra eklemiş karışıma, en sonda 1 paket kabartma tozu ile unu eklemiş. Koyu kek hamuru kıvamını yakalayınca, margarin ile iyice her tarafını yağladığı kek kalıbına döküvermiş hamurun yarısını. Kek kalıbı ise 10 yıl önce ki aynı kek kalıbı imiş. Annesi getirmiş meğerse, keki sen yapıyorsun, senin evinde dursun bu kalıp demiş...
Hamurun yarısını kek kalıbına boşalttıktan sonra ikiye böldüğü çilekleri dizmiş bir sıra ve ardından kalan hamuru yaymış kalıbın üzerine... Fırına sürmüş ve 40-50 dakika sonra harika kokular gelmeye başlamış, fırının kapağını hiç açmamış ta ki üstü bir güzel kızarana kadar...
Keki pişince fırından çıkarıp tel ızgara üzerinde soğumaya bırakmış, keki ılıyınca da ters çevirmiş dikkatlice pıt diye düşüvermiş tabağa kek tek parça halinde... Dilim dilim yapmış, misafirlerine ikram etmiş kız sonra bir bardak çayın yanına... Ve mutlu olmuş aradan 10 yıl geçtikten sonra aynı keki yaptığına, mis gibi çilek kokusuna... Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine...

ERİK YAHNİSİ

Bu yahniyi de kızın kayınvalidesi yapmış. Bu yemek Karadeniz mutfağına özgü imiş. Erikleri önce suda ıslatmışlar. Sonra 2 soğanı halka halka doğrayıp sıvı yağda kavurduktan sonra erikleri eklemişler. Erikler de biraz kavrulunca, 1 çay bardağı kaynar suyu ekleyip kısık ateşte suyunu çekene kadar pişmeye bırakmışlar.

Hepimize afiyet olsunmuş:)

25 yorum:

Adsız dedi ki...

Merhaba,sabah bakmıştın sayfana değişiklik yoktu,şimdi öylesine bi açayım dedim,mutlu oldum.özellikle kek tarifine bir sürü yorum geleceği kesin,çok hoş anlatmışsın.kendine iyi bak.Nazife

Bocuruk dedi ki...

:)) Ne kadar güzel anlatmışsın. Acaba benim az yaptığım şeyleri kızlarım yapıp doldururlar mı senin gibi o boşluğu. Pınar'cığım ellerinize sağlık, afiyetler olsun hepinize ve de bebişe:)
Sevgilerimle...

Müge Hüner dedi ki...

Pınarcım, hikayemiz ne kadar da benziyor, beni annemde kek kurabiye yapmktan hiç hoşlanmaz.ben bayılırım.Kekin de çok hoş görünüyor Ellerine sağlık
Müge

Adsız dedi ki...

Pınarcığım, o kız tanıdığımız birimi :)

Kek müthiş omuş. Ama blog aleminde kek yapılmasına bir süre ara versek en azından benim fırınım yapılana kadar.. Çok canım çekiyorda :)) Çilekli kek hiç denemedim, düşünmedimde. Ama mutlaka deneyeceğim. Ellerine sağlık.

Bu sırada o erik yahnisinin etli halini İspanyada yemiştim. İnanılmaz lezzetliydi. Bir meyveyi tuzlu bir yemekte görmek. Bu yemeğide seveceğimi düşünüyorum. Acaba İspanyollarla karadenizliler arasında bir bağ var mı? :))

Sıcacık sevgiler...

Adsız dedi ki...

Bu kız küçükkende çok hamaratmış ne güzelde bir kek yapmış ellerine sağlık peki bebiş nasılmış ?

Punto dedi ki...

Tarifleri bu şekilde anlatmak konusunda israrın çok güzel. Umarım yayılır ve diğer dostlardan da güzel hikaye tarifler okuruz.

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Merhaba Nazife
gün ola harman ola, artık daha sık yazı ekleyebiliyorum çok şükür:) Bunda iştahımın artması ve kafamda binbir türlü kek kurabiye tarifinin dolaşması da etkili olabilir :)
sevgiler

Merhaba Bocuruk,
ne güzel ya, kızların var senin, iki kız çocuğu ve güzel anneleri, çok çok güzel bir tablo benim için:)Yakında mutfaktan elini eteğini çekersin büyüsünler biraz daha... Abimin de iki kızı var ve yiğenlerimin birlikte ki halleri çok hoşuma gidiyor benim
sevgiler

sevgiler

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Merhaba Müge
belki de o yüzden ikimiz de kek kurabiye yapmayı seviyoruz da yemek yapmakla aramız yok pek:)
Böyle olması çok güzel en azından karışan eden yok, şöyle yap böyle yap diye, en iyisini biz biliyoruz çünkü:)
sevgiler

gülriz dedi ki...

Merhaba Pınar,
Hep sessizce okurdum seni ama bu hikayeyi okuyunca yorum yazmadan edemedim. O kadar benzer ki hikayemiz; ben de ne zaman mutfağa girsem kek, kurabiye, pasta vs yapıyorum ve hiçbir tarifi aklımda tutamayan ben, çocukluğumda yaptığım o ilk kekin tarifini kazımışım sanki beynime.
Eski günlere götürdün beni birden... Sevgiler,

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Merhaba Zerrin,
tencerede kek tarifleri var biliyormusun, ama uğraştırıcı olabilir. Eğer mikrodalga fırının var ve çalışıyor ise ondada kek yapabilirsin. Browni oluyor mesela:)

Bu yemeğin İspanyollarda da olduğuna pek şaşırmadım. O kadar ilginç yemekleri tatlıları var ki, apayrı bir yer orası, tam bir geçiş noktası olduğundan belki de:) Bizim Temeller Dursunlar oraya da uğramışlardır belki:)
senin sayfana giremiyordum, meğerse misss'deki bir "s" yi eksik yazıyormuşum:)
Sayfan hakkında telaşlanmaya başlamıştım, acaba hacklediler mi diyordum:)
yeniden misss bloğa kavuştuğuma sevindim:)
sevgiler

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Merhaba Seda
bebiş de çok iyi, tatlı şeyler çekiyor bu ara canı:) eskiden yapar yemezdim, şimdi yapıp yiyorum:)
Seda teyzesinin tariflerinden bebiş de faydalanıyo böylece:)
sevgiler

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Merhaba Punto Amca,
benim etkinliğin konusunu biliyorsun:) hikayesiz tarifleri almayacağız:)

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Merhaba Gülriz,
ne güzel seni eski günlere götürdü ise hikayem...
Bir kurabiye, bir kek var bu şekilde hafızama kazılı, kurabiyeyi de yapıp yayınlıycam ilk fırsatta inşallah...Eskiden tarifler az ve öz idi. Şimdi o kadar çok tarif var ki eskilere sıra gelmiyordu. Biraz yol açtım ben...
sevgiler

Adsız dedi ki...

merhaba,

ellerinize sağlık....muhteşem görünüyorlar...tam da diyetteyken::(((
ben erik yahnisinin hangi çeşit erikle yapıldığını öğrenmek istiyorum..kuru erik mi??? mürdüm eriğimi???
şimdiden teeşkkür ederim...
sevgilerimle,
ilkay

Selcen Şenocak dedi ki...

Sevgili Pınar Çok güzel anlatmışsın keki:)çok da güzel olmuş ellerine sağlık canım Erik ve soğan ?? ama eminim güzel olmuştur. Afiyetler olsun (bebişede) Sevgilerimle....

Tuba dedi ki...

Pinar'cigim, ben de karadenizliyim ama boyle bir yahni ne yedim, ne de duydum. Ben daha cok bunu guneydogu mutfagina ait biliyordum. Hikaye cok guzeeel. Sevgilerimle,

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Merhaba İlkay
kuru erikten yapılıyor. İstanbul'da Mısır çarşısında bulabilirsin Eminönü'nde..
sevgiler

Merhaba Almula,
erik ve soğan bana da ilginç geldi, açıkçası cesaret edip yemedim ama Kastamonu-İnebolu diyarından olanlar çok severek yediler...Yöresel yemekleriymiş. Çok güzeldir memleketine has bir yemeği aradan uzun zaman geçtikten sonra yemek...
sevgiler

Merhaba Tuba
Karadeniz'in neresindensin? Bu yemek Kastamonu- İnebolu'da yapılan yöresel yemeklerden biriymiş. Ben de Malatyalıyım ama orada hiç görmedim bu tür bir yemek. Erik ekşisi yapılır yemeklere katılır sadece.
Hikayeyi beğenmene sevindim:)
sevgiler

Adsız dedi ki...

Pinar Merhaba !!

Sitemi ziyaretin ve siteni tanimak dan oncelikle cok mutlu oldum. Sitem icin yazdigin guzel yorumlarin icin ayrica cok tesekkur ederim. Sitende biraz bakindim cok lezzetli tariflerin var, ozellikle erik yahnisi cok farkli geldi. Benim esim Karadenizli ve o yorelerde Kiraz Kavurmasi yapiyorlar, senin yaptigin tarifi bir nevi o tarife benzettim. Kiraz kavurmasi tadini bildigim icin bu tarifin tadini hayal edebiliyorum. Eminim lezzetlidir, bir sekilde denemek isterim elbette. Linklerime seni ekliyorum ( Linkler hala yapim asamasinda ) simdilik EsenKal..

Selamlar..

Adsız dedi ki...

Sevgili Pınar,
Ellerine sağlık nefis olmuş kekin.Bir Trabzon'lu olaraktan erik yahnisini hiç duymadım ve de görmedim büyüklerimden.

Senin ve bebeğin sağlığı umarım iyidir..

Sevgiler,
Gül

Berceste dedi ki...

Kek tarifi pek güzel, annemin her türlü yemek, kek, pastayı başarıyla yapmasına rağmen, nedense benim de merakla üzerinde çalıştığım konu kekler oldu :) Kolay geliyor bana galiba! Erikli tarife de bayıldım. Ellerinize sağlık.

SeMa dedi ki...

sayfanız çok güzel uzun zamandr okuyorum.yazınızı büyük bir keyifle okudum,çok hoş yazmışsınız.benimde ilk yaptığım kekler kabarmıyor kötü oluyordu ama zamnla yapa yapa öğreniyoruz.kendinize ve bebğinize ii bakın

Adsız dedi ki...

çilekli kek hakkında söylemek istediğim tam bir fiyasko olduğu.tadı şekersiz ve cok lezzetsiz çilekler dipe çöktü kekin yarısı tepside kaldı acaba tarifte bir eksikmi var teşekkürler a.a

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Merhaba
çilekli kekin kötü olmasına çok üzüldüm:(
Tarife tekrar baktım, eksik yok. Kalıbın çok büyük olmaması ve fırın ısısı çok önemli. Tepside kaldı demişsiniz, kek kalıbında yapılması önemli, çünkü çilekler tabana çok yakın olursa pişerken dibe ulaşmaları kolay olur ve tepside kalmasına sebep olur. Kek kalıpları daha yüksek olmalarını sağladığı için çilekler dibe ulaşmıyor ve yapışma sorunu olmuyor. Keki kalıptan çıkarmadan önce iyice soğumasını beklemek de gerekiyor yoksa sıcaklık ile kekin bir kısmı kalıpta kalabilir(Eski deneyimler). Bu kek için 1 bardak şeker(su bardağı)yeterli oluyor. Daha şekerli sevilir ise şeker miktarı artırılabilir.
sevgiler

derya dedi ki...

ne kadar tatlı, içim açıldı resmen.
oh be..

Pınarın Kulubesi dedi ki...

içinin açılmasına sevindim Derya,
ben de okudum tekrar ve içim açıldı
:)