Blog dünyasına girerken, hiç bu dünyadan arkadaş edineceğim aklıma gelmezdi... Önce
Dilek ile tanıştık. Yüzyüze görüşme imkanı olmasa da çok şey yazdık, konuştuk. Tatil için Türkiye'ye geldi, buluştuk. Sanki bir kez değilde çok defa buluşmuşuz gibi geliyor bana:)
Sonra, Dilek'in vesilesiyle
Punto Amca ile tanıştık. Punto Amca'da benim gibi blog dünyasına Dilek'in teşvikiyle başlamıştı. Punto Amcalar bize kahvaltıya geldi, biz onlara kahvaltıya gittik ve en son bu pazar yine buluştuk Punto Amcalarla. Bu sefer çocukları, gelinleri, kız kardeşi ve hatta torunu Mete ile de tanıştık.
İşte şirin Mete... Ağzıyla topu havada tutmayı başardığı anı eşim yakalamış. Dişleri fena halde kaşınıyor anlaşılan:)
Güzel bir yaz sofrası hazırladı eşi bizim için... Erikler masa da çok güzel duruyor. Punto Amca ve eşinin yanındayken o kadar rahat hissediliyor ki, sakinlik ve huzur yayılıyor. Mete geldikten sonra ise bu ortam birden değişiverdi:) Mete yeni yürümeye başlamış, yürümüyor koşuyor adeta... Tabi peşinden de koşturuyor, düştü düşecek, kafasını çarptı çarpacak korkusuyla. Şimdiden düşündürmeye başladı beni bu durum:) Rahat günlerin bitmesine 3 ay kaldı:) Şu an bebeğim benimle heryere geliyor, mama hazırlaması, ağlama derdi yok. Altını değiştirme sorununu da unutmayalım:)
Gelelim etamin resminde ki iki kıza... Bu kızlardan biri benim diğeri de Sevgili Müge... Herşey Müge'den bir mail gelmesi ile başladı, buluşma tekliflerini hep ben yaparken, buluşmak için bana teklif gelmesi beni çok sevindirdi. Haftasonunu bile bekleyemedim ve dün 5 çayına buluştuk:) Müge'nin güzelim keki ve benim mini cheesecake denemelerim ile çayları yudumladık. Müge bıcır bıcır, enerji dolu, çok içten, paylaşımcı ve dobra biri. İyi ki yüzyüze tanıştım dediğim 3 blog arkadaşımdan biri.
Dileğim bu değerli arkadaşlıkların güçlenerek devam etmesi zamanla... Ve yenilerinin eklenmesi belki de...
Aklıma Alpay'ın Eylül şarkısı geliyor, Sanem'i düşünüyorum aynı zamanda.... Beni etamin işlemeye teşvik eden ve gördüğünüz etaminin ortaya çıkmasını sağlayan kişi. O olmasaydı etamin benim için bir heves olup kalacaktı, ve diğer heveslerim gibi gelip geçecekti. Onun sayesinde etamin benim hobim oldu.
Şarkımı söylüyorum Sanem...
Eylül'de gel hmmmm, Eylül' de gel, Eylül'de gel...