Yemek blogları olarak tarif bombardımanı altında yaşamaya başladık. O kadar çok tarif var ki yapmak istediğim ama evde bir ordu beslememiz gerek bunun için. Blog sahibi arkadaşlarım birbirinden güzel şeyler yapıyorlar. Onları görüp denemek için ya not alıyorum ya da çıktısını aldım, dosyalar halinde saklıyorum. Onun dışında bir yıldır üye olduğum Sofra dergisine bu yıl da Leziz dergisini ekledim. Verdikleri eklerle birlikte o kadar değişik tarifler ve sunumlar görüyorum ki. Bunlarda yetmiyormuş gibi yabancı kaynak kitaplarından edindim. Çünkü resimleriyle birlikte o kadar cezbedici tarifler içeriyor ki bu kitaplar, almayanı dövüyorlar. Peki bunca yeni tarifin arasında nerede o eski klasik tarifler? Artık hiçbirini yapmaz oldum. Örneğin Revani. En son kaç yıl önce yaptığımı hatırlamıyorum. Oysa her ay cheesecake yapıyorum.
Onun dışında keşkül, zerde, helva gibi yöresel tatlılarımız dururken benim aklım biskotti, cupcake, skon, makaron yapmakta...
Bunların sonunda düşünür oldum, ne olacak bizim yöresel tatlılarımıza... Can Ağa hangi lezzetlerle büyüyecek bu gidişle? Cevabını biliyorum maalesef, ancak dilimize sahip çıktığımız gibi yöresel tatlılarımıza da sahip çıkmamız gerekir mi acaba? En büyük soru kendime. Bu konu üzerinde düşünen var mı benim gibi?
Not: En son kaç yıl önce Revani yaptığımı buldum. 2004 Kasım ayında Ramazan'da yapmışım. Hatta yapmayıp hazır kuru olarak satılanlardan alıp şerbetini yapıp ıslatmışım sadece. Cep telefonu ile çekilmiş resmi burada:)
10 Nisan 2008
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
12 yorum:
Pinarcim yeni tatlari denerken eskilerdende vazgecmeyelim diyorsun cok dogru.
Ben gelirgelmez helva kavurdum irmikle un karisik oglum cok sver arkadaslarinada kismet oldu yemek cok yakindada portakalli revani yapmistim baska bloglardan yapanlar olmustu..
eskiyle yenini bir arda goturelim.
Benim bloglardan tarifler iki defter doldu eskiden yemek dergileride alirdim simdi almiyorum artik dolduk tasiyoruz tariflerden ..
sevgiler.
Bende senin gibi degisik ve yeni tarifler denemeyi seviyorum ama ayni sorun bende de var kime yedirecegim :)tuketemeyecegimiz icin vazgeciyorum cogu zaman ozellikle serbetli tatlilar yarim olcu yapsan bile cok geliyor bizim aileye :)
Oglusunda cok tatli masallah, Allah bagislasin
sevgiler
Seyma
Bende senin gibi degisik ve yeni tarifler denemeyi seviyorum ama ayni sorun bende de var kime yedirecegim :)tuketemeyecegimiz icin vazgeciyorum cogu zaman ozellikle serbetli tatlilar yarim olcu yapsan bile cok geliyor bizim aileye :)
Oglusunda cok tatli masallah, Allah bagislasin
sevgiler
Seyma
Pınar çok hakılısın bir etkinlik yap en iyisi geleneksel tatlılar bizde katılalım olur mu?
Pınar'cım hiç şüphen olmasın Türk mutfağından geleneksel yemek ve tatlılarından kimse vazgeçmez.Eminim evinde herkes yapıyordur.Sadece herkesin bildiği lezzetlerin yanına yenilerini ekliyoruz.Dünya mutfaklarının içinde Türk mutfağı kadar lezizi zengini bir o kadar sağlıklısı varmı?.Çoğu zaman ağır yağlı diyoruz ama Amerikan mutfağına bir bak hamburger,tavuk kızartması yağda kızarmış donatlar,italyanların makarnası pizzası,Japonları çiğ balıkları böcekleri, Meksika'nın bol acılı baharatlı yemekleri bunun gibi bir sürü örnek sayabilirim.Tabi onlarda yapılmalı denenmeli mutfağa zenginlik katılmalı ancak yinelemek istiyorum Türk mutfağı kadar göze,mideye,her çeşit yemek zevkine hitap eden bir mutfak küldürü yok.Hiç şüphen ve korkun olmasın oğluşun sarmalar,dolmalar,mantılar,şekerpareler,baklavalar yiyerek büyüyecek.
Bu arada öğleden sonra sendeyim Can efendiyi çok özledim.
Pınar'cığım,
Benim evde tariflerle ilgili o kadar çok döküman var ki.
1996 yılından ilk sayılar) bu yana bir dönem sürekli bir dönem ara ara aldığım Sofra ve Lezzet dergileri,yemek kitapları, çıktılardan oluşan klasörler, tarif yazdığım defterler, fotokopiler daha neler neler..Evde o kadar çok yer kaplıyorlar ki ama onlardan bir türlü vazgeçemiyorum.
Bizim hastalığımız da bu..
Sevgiler...
ne güzel yeniliklere açık bi kocan var demek.bizimki yemeklerde klasik tencere yemekleri dışında yemekleri yemez ama pasta konusunda iyidir.ben de yeni pastalar yapmaya çalışıyorum fırsat oldukça
PINARCIĞIM SANA KATILIYORUM... DİLİMİZE SAHİP ÇIKARKEN GELENEKSEL TADLARIMIZDAN DA VAZGEÇMEMELIYIZ...
BEN EN SON TOP KEK YAPTIM NAMIDİĞER MUFFIN... AMA TOPKEK YADA MİNİ KEK DEMEYİ TERCIH EDIYORUM...
BENCE GELENEKSEL TADLARIMIZIN YERİNİ HİÇBİR LEZZET DOLDURAMAZ...
GERÇİ PEYKEK Mİ (CHEESECAKE) REVAİMİ DESEN PEYKEK'İ TERCİH EDERİM AMA YİNEDE KENDİ TATLARIMIZIN YERİ AYRI...
SEVGİYLE...
Pinar,
Bir kulturu ozgun kilan unsurlarin basinda dili ve mutfagi gelir. Ne yazik ki dilimiz de, mutfagimiz da artik bize ozgu renkler tasimiyor. Sohbbetlerimiz yabanci kelimelerle dolu ve kirik dokuk, sofralarimiz ise isimlerinin Turkce karsiligini bulmak icin dahi caba sarfetmedigimiz yabanci yemeklerle suslu. Duzgun Turkce konusmak ya da klasik lezzetler pisirip sunmak sanki geri kalmisligin isaretleri gibi algilanir oldu nicedir.
Biz bu haldeysek, cocuklarimizin hali ne olacak diye dusunup endise etmemek elde degil. Tehlikenin farkina varmak bence atilacak en guzel ilk adim. Ikinci adim ise, bu farkindaligi hic olmazsa kendi kucuk cevrelerimize yayip, klasik lezzetlerimizin kiymetini teslim etmek. Yillardir yurtdisinda yasayan biri olarak cok rahatlikla soyleyebilirim; o kislerine ve cheesecake'lerine muptela oldugumuz Batililar da bizim boreklerimize, baklavalarimiza muptela. Ama isi bizim gibi ifrat noktasina getirip cocuklarina kis veya cheescake yerine her Allah'in gunu baklava borek acmiyorlar:)
Sevgiler,
Ayse Sule
kesilikle haklısınız!
bu sözcüklerin altına imzamı atarım.
geleneksel tatlı sevenlere tuhaf bakan bile var ne kadar garip isimli lezzetler varsa onu sevmek lazımmış gibi bir hal var.
hatta geçenlerde ailemle akşam yemeğindeyken dedim ki önümde de kabak tatlısı:)
ben her ne kadar cheescake sevsemde pasta falan sevsemde herhalde geleneksel tatlardan vazgeçmeyen biriyim çünkü baklava-şekerpare gibi şerbetli tatlıları çok seviyorum daha fazla çeker beni.
yani sözün özü ben hala baklava diyenlerdenim ve ısrarlar şekerpare yapanlardanım geçen 2 tepsi yaptık:)
ama dedikleriniz çok doğru yapmalıyız,gelecek nesillere ulaştırmalıyız.
Merhabalar,
Biz yani Selcen ve Evren bir etkinlik hazırlamaya karar verdik. Karar verdik vermesine ama bir yandan da bizi bir telaş aldı ne yapalım diye. İstedik ki etkinliğimiz hem herkesin yüzünde bir tebessüm oluştursun hem de gönüllerimizi küçük hediylerle biribirine bağlasın. Sonunda karar verdik, yaklaşan anneler gününü de düşünerek ANNELER GÜNÜ & KALPTEN GELEN GÜZELLİKLER etkinliğini başlattık.
Katılmak isteyen blogcu arkadaşlar
annelergunu.kalptengelen@gmail.com’ a ad, soyad, blog adresleri ve hediyelerinin gelmesini istedikleri adreslerinin yazılı olduğu bir mail atacaklar ve 10 Mayıs’ta yapılacak kura sonucunda birbiri ile eşleşenleri biz 11 Mayıs’ta mail ile bilgilendireceğiz böylece herkes sadece kime hediye alacağını öğrenmiş olacak. Ancak hediyeniz geldiğinde kimden geldiğini öğrenebileceksiniz. Hediyeleriniz elinize ulaştığında da bloğunuzdan yayınlayacaksınız. Eee bu arada annelerin, anne adaylarının ve geleceğin annelerinin de anneler gününü kutlamış olacağız. İsterseniz yurt dışından isterseniz yurt içinden nereden olursa olsun etkinliğimiz herkese açık. İstediğiniz her şeyi hediye edebilirsiniz kendi ördüğünüz bir şal, yaptığınız bir reçel, bulunduğunuz yere ait yöresel bir şey, pastacılık malzemeleri, kitap vs vs vs… Hepinizi bekliyoruz.
Son Katılma Tarihi: 10 Mayıs 2008
Hediyeyi Ulaştırma Tarihi: 10 Haziran 2008
Hediyelerinizi Bloglarınızda Bizlerle Paylaşma Tarihi: 12 Haziran 2008
Pınar'cım ben de benim gibi düşünen var mıdır acaba... diye düşünüyordum :)) Bir hesap yaptım en banko tatlım olan yalancı tavukgöğsünü en az 1,5 yıldır yapmıyorum.Cezbedici bilinmedik tatları denerken bizim tatları da ihmal etmemek gerek.
Yeni iş ortamında bol neşeli verimli günlerrr :))
Yorum Gönder