21 Mayıs 2010

MASAL ÜLKESİNE YOLCULUK...

Bu sene leylekler bizim başımızın üstünden son sürat uçuyorlarmış da biz farketmemişiz... Bakmışız da görememişiz...

Dört ay öncesinden alınan biletin günü geldi... Nasıl geçecek denen zaman geldi geçti... Masal ülkesi İsviçre'ye yolculuk var.
Ardından komşuları Almanya'ya ve Avusturya'ya...

Kimden KLUBEM

Doğa ile içiçe olmak, Alp Dağlarının havasını derin derin solumak, göl sularına ayağımızı değdirip ürpermek, sakinlik ve huzur aradığımız şey...
Biraz da şehir tozu, alışveriş...
Başka da bir plan yok...
Yollar bizim...
Haritada gördüğümüz her yeşilli mavili mekan bizim için keşfedilecek birer hedef...
Luzern, Sisikon, Englisher Garten, Çiçek Adası, Bodensee... Bakıp ta aklımda tuttuklarım...
10 gün nasıl yeter? Bu sakinlik bu huzur nasıl bırakılıp da gelinir?

Kimden KLUBEM

18 Mayıs 2010

BLOG DOSTLARI BULUŞMASI 1.

Tez gel dedik ya bizi dinledi de tez geldi 15 Mayıs sağ olsun…

Yeniden güzel bir sofra kurup toplanmak, yeni lezzetleri keyifle, muhabbetle tatmak, dost yüzleri yeniden bir arada görmek, hasret gidermek kısmet oldu…
En son Bibi hoş geldin buluşmasında “çok uzun ara verdik, daha sık görüşelim” diye yakınırken sorunlarımızı dinleyip hemen çözüme bağlayan Sevgili Müge’den gelmişti fikir… Fikir annemiz ilk buluşmaya katılamamış olsa da daha çoook buluşmalarımız olacak inşallah… Tatil programlarına, evlenenlere ve bizim yaramaz bebelere (bu yaramaz bebe bizim Can oluyor, Tuana ve Sencer’in günahını almayalım) rağmen buluşmalarımız sürecek azimliyiz…

Sofra yine muhteşem ancak ne yaparsak yapalım Neslihan, Ayşem ve Müge’nin olmayışının izlerini kapatamıyoruz. Bir daha ki buluşma sofralarımız daha da güzel, buluşmalarımız daha da şenlikli olsun...
Kimden KLUBEM
Bu sefer herkes bir öncekinden farklı bir tat ile katıldı sofraya...
Muhteşem bir kurabiye Selen'imden geldi... Hindistan cevizli kurabiye yapacağım deyince hiç aklıma gelmemişti böyle bir lezzet ile karşılacacağım. Selenim tez vakitte tarifi de yazıla, herkes bu lezzeti evinde de yapıp yiyebile...
Kimden KLUBEM

Münevver Ablam, yine patlıcan salatasıyla bizi büyüledi. 3 yıl önce şu dillere destan bloggerlar buluşmasında yediğim o lezzeti ben dahil cümle-blog dünyası unutamamıştı. Bu salata ile yine o lezzete döndük, ancak daha da farklı daha da başka bir lezzette... Tahinli patlıcan salatası, mis gibi köz tadı ve lezzetiyle...
Kimden KLUBEM

Sevgili Esra'dan pazılı krep. Bitti efendim, kalmadı hiç. Tarifini alıp yapmak istiyoruz. Sunum da lezzet de çok başarılı. Çalışan annelerin eli de hünerlidir, pazlı krepler ispatıdır...
Kimden KLUBEM

Sevgili Hocamız Fadimemiz, bu güzel sofrayı özenle kurduğu yetmiyormuş gibi bir de bu güzel sarmaları yerleştirmişti güzel sofraya. İncecik leziz sarmalar, sofrada tam da benim önümde duruyorlar. Elimde olmadan sürekli yuvarlıyorum. Çay yanında ne güzeller, çerez gibi geliyor.
Kimden KLUBEM
Müge, Patatesli börek getireceğim dediğinde yine aklımda hiç böyle bir lezzet canlanmamıştı. Klasik yufkalı börekler gelmişti ama yok bu bambaşka bir şey... Nar gibi kızarmış görünümüne aldanmayın, lezzet de hafiflik de bir arada. Tek suçlu kaşar rendesi, o kadarcık suça da göz yumabiliriz sanırım:)
Kimden KLUBEM

Ah işte bu suçluya nasıl hayır diyeceğiz.
Portakallı Kudretullah Sevgili Yasemin'den...
Yasemin'den aldığım cesaret ve ince detaylar ile ben de yapıp muradıma ermiştim. Herkes en az bir kez evinde bu tecrübeyi yaşamalı, bu mucizevi olaya şahit olmalı diyorum... Nasıl bir kek karışımı pişerken ayrışıp bir tarafı krem karamel olup altı da çikolatalı kek haline gelir ki. Deneyin efendim, hiç korkmayın. Detayları dikkatli okuyun sadece...
Kimden KLUBEM

Son olarak sıra bende... Menüde tatlılar eksilince aklıma renk katacağını düşündüğüm Çilekli Turta geldi hemen. Yasemin'den aldığım Limonlu Krema tarifi ve bol çilek ile sofrada yerimizi aldık.
Kimden KLUBEM
Tart tabanımız ise Prag'dan:) Markette görüp almıştım, pastabanların turta şeklinde olanı, aynı süngerimsi yumuşak doku. Keşke daha çok alsaymışım. Dönüş akşamı cebimde kalan son kronlara üç tane gelmişti, şimdi hepsini kullandım bile. O kadar pratik ki, bir o kadar da hafif...Sadece çilekli değil, çikolatalı olarak da yapılabilir, ya da farklı meyve karışımlarıyla... Ama meyveli tartlar için illa ki krema Yasemin'in limonlu kreması olmalı...
Kimden KLUBEM
Sonunda bu güzelim sofra oluştu... Etrafında keyifli bir sohbet başladı. Yeni lezzetler ilk defa tadıldı.

Kimden KLUBEM

Daha nice güzel buluşmalarımız, sofralarımız olsun... Dost yüzleri görmek, bu güzel lezzetleri tadarak fotoğraflara bakıp mutluluğunu tekrar tekrar yaşamak ve bu güzel günü yazıya dökmek gibisi yok...

Yazıya Ek: Canımın içi papatyamı unutmuşum, getirdiği nefis su börekleri sofraya oturduktan sonra yerleşip de fotoğraflanamayınca ve yazıyı yazarken de tamamen sofraya odaklanınca hal böyle oldu... Varlığın bütün lezzetlere bedel, enerjin, içtenliğin, gülümsemen en büyük gıda bizim için, iyi ki varsın...

Son olarak Sevgili Fadime

Bizim oğlanın yaramazlıklarına gösterdiğin anlayış&hoşgörü, bizlere olan içtenlik ve misafirperverlik için ne kadar teşekkür etsem az sana... Yeni evinde huzurla neşeyle sağlıkla güle güle yaşa...

13 Mayıs 2010

PRAG'DAN LEZZETLER

Prag'da güzel bir Çek mutfağına sahip restoran bulalım deyip de et konusunda da seçici iseniz bilin ki aç kaldınız ya da hep aynı şeyi yiyor buldunuz kendinizi...

Kimden KLUBEM

Bu tecrübeyi yaşayıp sonrasında ne mi yaptık? Kendimizi pastalara vurduk tabi. Benim yediklerim arasında en güzeli şu mangolu dilim idi...

Kimden KLUBEM


Abur cubur yemek yok diye direnip şu pizza dilimlerine de yenildik... İlk iki gün direncimi koruyabildim sadece...
Kimden KLUBEM


Kahvaltılar otelde yapıldı. Çok geniş bir menümüz yok idi. Daha doğrusu çeşit çok idi ama bize uyanlar kısıtlıydı. Bolca isli kaşar peyniri, kızarmış ekmek, müsli, bal, marmelat, biraz kek çeşitlerinden ve bizi pek mutlu eden onların dilinde de Çay olan Caj bizim seçtiklerimizdi. Sabah kahvaltısında nasıl etli pilav yeniyor, etli çorba içilebiliyor şaşırdık. Salamlı omletlere iç geçirerek bakıp yine isli peynirimizi alıp oturduk masamıza... Yemediğimiz şeyin fotoğrafını da çekmeyiz diye de protesto ettik:)
Kimden KLUBEM


Pastalara devam...
Kimden KLUBEM


Abur cuburlardan bir diğeri Pietrin tepesinde Eifel'in küçük kardeşine tırmanmadan önce enerji toplanması için yenildi. Tatlılara son deyip tuzlu birşeyler isteyince, şartımızda "no pork" olunca önümüze soğuk tavuk şinitzelli sandwich sunuldu. Başka bir öneri yok mu deyince bu şahane marine edilmiş peynir ile başbaşa kaldık. Yemek isterseniz kulenin hemen altındaki kafede... Akşam güneş batmadan tepeye çıkmamız gerek... En güzel ışık bu saatte yakalandı. Sabah erken kalkıp fotoğraf çekecek dermanı bulamıyorsak en azından akşam ışığında fotoğraf çekmeliyiz dedim eşime. En güzel fotoğraflar bu tepede bu akşam ışığında çekildi...
Kimden KLUBEM


Bütün gün durmadan gezip akşam da geç saattlerde otele dönünce ertesi sabah güneş doğmadan kalkıp fotoğraf çekmek maalesef gerçekleşmedi. Gün doğumunda Prag fotoğraflarımız olamadı:(

Teselliyi bu goodies lerde bulduk:)
Merak edip yaklaşıyoruz...
Kimden KLUBEM


Metal Merdanelerde hamur sarılmış, toz şekere bulanmış...
Kimden KLUBEM


Sonra da ateş üzerinde pişirilmiş, tercihe göre ister yine tarçınlı şekere bulanmış ister fındıklı ya da bademli şekere...
Kimden KLUBEM


Sonrada yine arzuya göre ister nutella isterseniz de fıstık ezmesi sürülüyor.
Kimden KLUBEM


Tercih nutella:) Ortaya cinnamon bunsun daha hafif bir şekli çıkıyor. Az yağlı, boru şeklinde yemesi daha zor hali:) Biz patenti alıp İstanbul'a getirmeyi düşündük, Nasıl talep görür mü sizce:) Bizim gruptan bir arkadaşımız azmedip evde aynısı pişirmiş. Evdeki ahşap merdaneye aliminyum folyo sarıp fırının ızgara bölümünde ara ara çevirerek başarıya ulaşmış.
Kimden KLUBEM


Madem Çek mutfağında umduğumuzu bulamadık. O zaman ilk akla gelen mutfak tabi ki İtalyan Mutfağıdır...
Önce çorbalar gelsin dedik. Sonra bruschettalar... Çorba anlayışları ilginç idi. Haşlanmış sebzelerin üzerine sıcak su dökülmüş şekilde... Çorbanın suyunda sebzelerin lezzetinden eser yok çünkü... Arkadaş grubumuzdan bir kısmı bir başka restoranda şahit olmuşlar bu duruma. Sebzeleri kase içerisinde sofraya getirip sıcak suyu kaseye sofrada eklemiş garson:) Sağlıklı deyip sesimizi çıkarmadan yedik efendim...
Kimden KLUBEM


Vejeteryan pizzamız, peynir çeşitli pizzamız, makarnalar...
Kimden KLUBEM


Tatlısız olmaz... Panna Cotta'yı bir de burada tadalım...
Bol krema tadıyla başarılı...
Kimden KLUBEM


Dönüş vakti geldi... Akşama yolculuk var. Son bir kez daha oturup seyreyleyelim şu güzel şehri...
Kahve içelim, ancak hiç bir kafede kahveyi sıcak alamıyoruz. Fazlasıyla ılık, artık bunun bir hata değil gelenek ve tercih olduğunu anlıyoruz... Starbucks haricinde her yerde bu şekildeydi...
Kimden KLUBEM


Ilık kahve içmek güzel olmuyormuş ancak manzara bu durumu unutturuyor.
Kimden KLUBEM


Ve Savoy...
Seni son güne sakladık...
Kimden KLUBEM


Lavobaya inerken mutfağına rasladık. Camekanın ardından gururla gösteriyordun. Evet kesinlikle pasta da yemeliyiz burada dedik..
Kimden KLUBEM


Ancak gel gör ki hesaplar şaştı, yine et çeşidi problemi var, yine bizi tavuk yemeye mahkum bıraktın ama bu mahrumiyet ne güzeldi böyle....
Kimden KLUBEM


Hayatımda yediğim en güzel tavuk şinitzel idi. Yumuşacık sütlü tavuk...
O kadar güzeldin ki pastaya hiç yer bırakmadın...
Kimden KLUBEM

Eşim ve bir arkadaşımız önce şinitzel istemediler. O kadar gelinmiş farklı bir şey yiyelim diyerek. Seçimleri aynı yemek oldu. Beef with Tartar... Ancak sonuç hüsran... Gelen tabak aynen geri gönderildi. Garson kızımıza iyi pişmiş lafını üstüste söylediğimiz halde değil hafif pişirmek ateş yüzü görmemiş bir kıyma karışımı geldi. Yemediğimiz şeylerin fotoğrafını da hiç çekmediğimizden ispatını burada sunamıyorum. Bu güzel şehrin tek eksiği bu dil problemiydi. İngilizce bilen sayısı çok çok az, yol sorup cevap almak, garsondan net bilgiler alabilmek mümkün değil.

Çek halkı kendi halinde, kimse dönüp de size bakmıyor, hayatı aynı durgunlukla yaşayıp gülmeden geçiren sessiz sakin bir millet...
Sevdik biz onları. Kendi dünyalarında iyi niyetli hallerini ve bu şehri...
Kimden KLUBEM

10 Mayıs 2010

PRAG SOKAKLARI...

Kimden KLUBEM
Yıllar önce bir mail almıştım, Prag'da sonbahar diye... O fotoğraflardan sonra Prag benim için büyülü güzellikte gidilmesi gereken bir kent halini aldı. Nice sonbaharlar geçti, gitmek kısmet olmadı. Hep sonraya bırakıldı. Derken goncadan bir teklif geldi. Reddetmek ne mümkün, hiç terreddütsüz evet dedim. Böylece Prag'a bir ilkbaharda gitmek yüzlerce kare çekmek kısmet oldu. Benim için fotoğrafların bir başka anlamı daha var. Geri dönüp sonradan fotoğraflara baktıkça gezip görmenin güzelliğini, o anı katbekat hissederim. Yaşanan andan daha da yoğun olarak.

Kimden KLUBEM
Zamanında Hitler'in kıyamayıp bomba yağmuruna tutmadığı iki şehirden biri olduğu rivayet ediliyor.

Kimden KLUBEM

Hiç kıyılabilir mi bu şehre... Sadece İlkbahar da değil her mevsimde başka güzeldir eminim. Sakin olsun, turist kalabalığından uzak olsun yeter sadece. Gezinin ilk iki günü başka güzeldi bu sebepten. Haftasonları yakın çevre ülkelerden de çok ziyaretçi alıyor.

Geçirdiğimiz 4 gün boyunca güneş pırıl pırıldı. Tek bulut yoktu. Gitmeden önce ki gün ve döndüğümüzün ertesi günü ise BBC sağanak yağışlı gösteriyordu. Gittiğimiz 16 kişilik arkadaş grubunda bir şerbetlimiz vardı bu kesin:)

Bu sayede dolu dolu bir 4 gün oldu, sokaklarını karış karış gezdiğimiz, Prag'ı doyasıya seyreylediğimiz, hayran kaldığımız mutlu mesut bir 4 gün...

Kimden KLUBEM
Kitabını uçak dışında okumaya fırsatım olmadı Sevgili Kafka. Döndükten sonra ise elimde düşüremiyorum. Nasıl bir aşktır bu, 4 yıl boyunca verem oluşuna rağmen, her gün mektup yazmak Milena'ya ve mektuplarını beklemek endişeyle...

Kimden KLUBEM

Tur rehberimizin adı da Milena :) Daha görmeden sevdim ben onu... Ve sevimli kaplumbağamız, her rehberin elinde farklı farklı takip ettiriciler var. Karışıklık olmaması için rehberin yaratıcılığına bağlı olarak. Papatya şeklinde, kelebek şeklinde, rüzgar gülü... Bunlara ne isim vereceğimi bilemedim. "Takip ettirici" geldi aklıma bir tek:) Herkes dahil olduğu rehber ve grubunu kaybetmesin diye rehberin elinde taşıdığı nesne... Sözlüğe de bu şekilde geçirilsin lütfen:)

Kimden KLUBEM

Ve kuklalar, çeşit çeşit, ağaç yapımı kuklalar. Sokaklarda muhteşem kukla şovlar izlemek de mümkün. Uzun bir videomuz var ancak buraya ekleyebilmek zor, fotoğrafın da bir anlamı olmaz.

Gitar çalan Sevimli kuklamızı unutmuyoruz...

Kimden KLUBEM
Boy boy kuklalar, yüz ifadeleri muhteşem...

Kimden KLUBEM
Prag'ın en ünlü tarihi eserlerinden biri Astronomik saat kulesi... Onun tepesine çıkıp bir de Prag'ı tepeden seyredelim dedik, güneş çok yoğun, fotoğraflarda renkler o kadar da canlı çıkmıyor. Ancak aşağıdaki insan kalabalığını görmek için birebir...
Kimden KLUBEM
Her saat başı borazanlar çalınıyor. Önce saat kulesindeki iskelet başlıyor çanları çalmaya, sonra havariler tek tek gözükmeye başlıyor. Sonrasında ise bu genç çıkıp borazan çalıyor. Ahali de bu olaylar serisini izlemeye gelenler...

Kimden KLUBEM

Kimden KLUBEM

Anı defterine bunu not düşmek gerek, defter dolu durumda, boş bulduğum bir köşeye yazıyorum...
Kimden KLUBEM
Prag, sinagoglarıyla da ünlü. Avrupa'nın en eski sinagogu bu şehirde... Benim dikkatimi bu sinagog yakınlarında satılan bu dantel önlükler çekti. İlkokuldayken takardık. Yıkandıktan sonra kolalanır da öyle takılırdı. Hanımlar birbirlerinden model alırlardı. Kız çocuğu okula başlayacağı zaman bir taraftan da yakalığı örülürdü... Bu gelenek yaygınmış demek ki.
Kimden KLUBEM

Sokak çalgıcıları... Hepsi kendine özel, başarılı. Uzun uzun durup dinlemeden ve o çanağı tınlatmadan edemiyorum. O kadar büyük bir emek ki...
Kimden KLUBEM



Kimden KLUBEM
Ve arya söyleyen kızlarımız...
İlk gün sakin vakitte Charles köprüsünden geçerken rastladık. Ruhu okşayan bir ses, müthiş bir manzara ve huzur...
Kimden KLUBEM
Ve sıkça karşımıza çıkan gelin damatlar... Artık stüdyo fotoğrafçılığı yerini dış mekana bıraktı. Biz de katılıyoruz bu çekimlere...
Kimden KLUBEM

Kimden KLUBEM

Kimden KLUBEM


Ve günün sonunda yorgun ayaklar...
Kimden KLUBEM
Bu kadar geziyi boş mideye yapmak mümkün değil. Dönüşte 1-2 kg fazlalıkla döndüysek bir sebebi var. Çek mutfağına ve bu kadar yürüyüşe rağmen bunu nasıl başardığımızın açıklama ve fotoğrafları bir sonraki yazıda:)
Kimden KLUBEM